MAHKEMESİ : SARIYER 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 30/01/2007NUMARASI : 2004/601-17Taraflar arasında görülen davada;Davacılar ıslah ettikleri dava dilekçelerinde, müştereken maliki oldukları 371 parsel sayılı arsa vasfındaki taşınmaza davalı şirket tarafından toprak ve moloz dökülmek, üzerine istinat duvarı ile yol yapılmak suretiyle müdahale edildiğini, arsalarına zarar vererek değer kaybına uğramasına sebebiyet verildiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine, duvar ve yolların yıkımına, 480.000 YTL eski hale getirme bedeli ile 117.401 YTL ecrimisil istemişlerdir.Davalı, 371 no’lu parsele şirketin bir tecavüzü olmadığını, toprağın ve hafriyatın L... İnş. A.Ş. tarafından döküldüğünü bildirip davanın reddini savunmuştur.Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, “ davalının taşınmaza müdahalesinin sabit olduğu, davalının kendi sorumluluk döneminde verdiği zararların açıklığa kavuşturulup saptanması gerektiği” gerekçesiyle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davalının davacılara ait 371 parsel sayılı taşınmaza elatmasının sabit olduğu gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım davasının kabulüne, eski hale getirme bedeli ve ecrimisilin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacılar ve davalı vekilleri tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 12.6.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden M..İnş.A.Ş.vekili Avukat C...Y...ile temyiz eden B..T..vs vekili Avukat O.K..Ö..geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi,yıkım ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda araştırma, inceleme yapılmak suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Ancak, eksiğin tamamlanması yoluyla getirtilen kayıtlardan çekişmeli taşınmazda yeni imar uygulaması yapılarak, bununla ilgili imar parsellerinin oluştuğu ve taşınmazın bazı bölümlerinde mülkiyet değişikliği olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre taşınmazın bir kısım bölümleri imarla davacılara bırakılırken, bazı bölümlerinin sicil kaydının davacılar üzerinden terkin edildiği ve böylece yeni mülkiyet durumunun oluştuğu sabittiÖyle ise, davacılar üzerinden mülkiyeti terkin edilen bölümlerle ilgili olarak elatmanın önlenmesi isteği bakımından davacıların davada sıfatlarının kalmayacağı kuşkusuzdur.O halde yeni mülkiyet durumu oluşup sicil kaydı tesis edildiğine göre oluşan mülkiyet durumuyla birlikte dava tarihi de gözetilmek suretiyle imar çap kayıtları üzerinden hüküm kurulması gerekirken, hukuki varlığı ortadan kalkan sicil kaydına göre yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değuildir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK:nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.