Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8605 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 3908 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İZMİR 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 29/12/2011NUMARASI: 2007/115-2011/578Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım,tapu iptali,tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.7.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-karşı davalı B T ve vekili Avukat Ü .Yile temyiz edilenler vekili Avukat M Ç geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava TMK'nun 724 maddesi hükmü uyarınca temliken tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 5 ada 125 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, davalıların taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalılar, miras bırakanları A.F'ın , çekişmeli taşınmazın ifrazdan öncesini teşkil eden ve o tarihte elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınmazda, ortaklardan Zülfiye'den yapılanmak üzere 131 m2'lik kısmı haricen satın alarak üzerine yıkımı istenilen yapıları inşa ettiğini, ancak 1976 tarihinde taşınmazın izale-i şuyu yoluyla satışı neticesinde taşınmazın davacının murisi M ile davalıların bayii olan Z.adına paylı mülkiyet üzere sicil kaydının oluştuğu ve bu iki paydaşın taşınmazı iki bölüme ifraz ettikleri, 99 nolu parselin davacının murisi M'e isabet ettikten sonra bu taşınmazında keza ifraz edilerek, çekişme konusu 5 ada 125 nolu parselin oluştuğu, davalıların murisi tarafından inşa edilen yapıların davacıya ait bu 5 ada 125 nolu parselde kaldığı görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki, tapulu olan taşınmazların MK 706, BK 213 ve 2644 Sayılı Tapu Kanununun 26. maddesi hükmü uyarınca haricen yapılan satışına değer verilemez. Diğer taraftan çekişmeli taşınmazın öncesi TMK'nun 701 ila 703 maddelerinde öngörülen el birliği mülkiyetine tabi olduğu gözetildiğinde, ortaklardan Z. tarafından haricen yapılan satışa da değer verilmesi olanaksızdır. Keza bu satışa istinaden, davalıların murisi A. Fuat'ın yapılanmasında da iyi niyetli olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.O halde TMK 724 maddesinde öngörülen temliken tescil isteği için ilk koşul olan iyi niyet unsurunun somut olayda bulunmadığı açıktır. Bu durum karşısında davacının MK'nun 683 maddesinden kaynaklanan mülkiyet hakkına değer verilerek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenlerden alınmasına, 10.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.