MAHKEMESİ: ŞANLIURFA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/09/2011NUMARASI: 1993/980-2011/860Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davacı A.. yönünden davanın geragat nedeniyle reddine, asli müdahillerin talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı M.F. M.vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.7.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat M.A. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davacı A. Ö. vekili Avukat ile Asli Müdahiller H.M. vd. vekili Avukat ve Asli Müdahil H. M.Asli Müdahiller İ. G. vd. vekili Avukat gelmediler, yokluklarında,duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil isteğine ilişkin olup, yargılama sırasında F.M.vd. tarafından davaya müdahale talebinde bulunularak kendi payları oranında iptal ve tescil istemişler, mahkemece de asıl davacı A. yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, asli müdahillerin talebinin kabulü ile payları oranında iptal ve tescile karar verilmiştir.Davada, davacı A. kendi payı yönünden dava açmış, oysa müdahiller A.'nin payı dışındaki kendi miras payları için davaya asli müdahale talebinde bulunmuşlardır.Hemen belirtilmelidir ki, davanın derdest bulunduğu sırada yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK'nun 53 ve takip eden maddelerinde fer'i müdahaleye yer verilmiş ise de, asli müdahale yönünden yasal bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Ancak gerek uygulamada ve gerekse öğretide asli müdahale kabul edilmiştir. Buna göre önceden açılan bir davada dava konusu şey üzerinde davanın tarafları dışında müstakil hak iddia eden kişinin durumu asli müdahaledir. Her ne kadar 1086 Sayılı Yasada bu konuda bir yasal düzenleme bulunmuyor ise de, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Yasanın 65. maddesinde asli müdahale hüküm altına alınmıştır. Öyle ise, müdahillerin isteğinin bu dava içerisinde irdelenip değerlendirilerek neticeye gidilmiş olması isabetsizdir.Diğer taraftan asli müdahiller gerek başvuru gerekse nispi harç ödediklerine göre, anılan bu talebin usul ve yargılama tekniği itibarıyla müstakil bir davaya konu edilmesi gerekeceğinden bu isteğin eldeki davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydının yapılarak işin esası bakımından karar verilmesi gerekirken asli müdahillerin taleplerinin kabulü ile işin esası bakımından karar verilmesi doğru değildir.Hal böyle olunca; davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 10.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.