Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8585 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6353 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 15/02/2011NUMARASI : 2009/383-2011/63Yanlar arasında görülen tapu iptali tescil olmadığı takdirde tazminat davası sonunda, yerel mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptali tescil olmadığı takdirde bedel (tazminat) isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davalıların hileli yollarla çekişmeli taşınmazın bedelsiz olarak adlarına tescilini sağladıkları gerekçesiyle tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiştir.İncelenen dosya kapsamı ve toplanan delilerden; 785 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 24 nolu bağımsız bölümün kayıt maliki davacı şirket tarafından 02.06.2009 tarihinde 4/10 payının davalı M., 6/10 payının davalı İ.H.A.'a satış yoluyla temlik edildiği, şirketin 23.06.2009 tarihli dilekçe ile ; 4785 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerine kat karşılığı inşaat yaptıklarını, davalılardan İ.H.Aun ise şirkette 2006 yılından 2009 yılına kadar şantiye şefi olarak görev yaptığını, son dönemde ekonomik kriz sebebiyle personelin maaşlarında gecikme olduğunu, davalı İ.H.Aun geçmiş aylardan 10.000.-TL ücret alacağ??nın bulunduğunu, davalıİ.H.A ve arkadaşı M. Ş.'in şirketten daire almak istemeleri üzerine 24 ve 43 nolu daireler yönünden daire başına 55.000.-TL üzerinden, davalı İ.H.10.000.-TL alacağının mahsubundan sonra davalıların 100.000.-TL karşılığı hazır beton vermeleri koşuluyla iki dairenin tapusunun davalılara devredileceği yönünde anlaşmaya varıldığını, ancak davalıların tapu masrafları sebebiyle sadece 24 nolu bağımsız bölümü paylı almaya karar verdiklerini, eski şirket çalışanı İ.. H.. duyulan güven sebebiyle nakit para veya malzeme alınmadan tapuda devir işlemi yapıldığını, devir işlemine rağmen davalılar tarafından hazır beton verme girişiminde bulunulmadığı gibi para ödemesi de yapılmadığını, hileli yollarla 24 nolu dairenin mülkiyetinin davalılara geçtiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde 45.000.-TL bedel isteğiyle dava açtığı anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere;Hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya,özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak,veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma hilede yanıltma söz konusudur. B.K'nun 28/l. (6098 sayılı TBK.nun 36/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable Ş..) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Somut olaya gelince davacı şirketin, satış iradesinin bulunduğu, çekişmeli 24 nolu bağımsız bölümü iradi olarak davalılara temlik ettiği, uyuşmazlığın satış bedelinin ödenmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 235. maddesinde satış bedeli ödenmediği taktirde satışın feshedileceği konusunda ihtirazi kayda bağlanmayan durumlarda tapunun iptalinin istenemiyeceği satıştan kaynaklanan bir alacak var ise onun istenebileceği aynı yasanın 246, maddesinde de menkul satışına ilişkin hükümlerin kıyasen taşınmaz satışlarında da uygulanacağı öngörülmüş olup dosya kapsamından satışla ilgili ihtirazi kayıt dermeyan edilmediği açıktır.Hal böyle olunca iptal tescil isteğinin reddine bedelle ilgili inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılğılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.