Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8572 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 5489 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ: İNEBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/12/2011NUMARASI: 2009/38-2011/272Yanlar arasında birleştirilerek görülen iptal,tescil,tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, tescile ilişkin talebin reddine, birleşen davada ise sözleşmenin iptali isteğinin reddine,tenkis isteğinin ise kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı-birleşen davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Asıl dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, birleşen dava ise anılan sözleşmenin muvazaalı olarak düzenlendiği iddiasına dayalı sözleşmenin iptali olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir.Mahkemece; asıl dava bakımından sözleşmeden kaynaklanan bakım yükümlülüğünün yerine getirildiği kabul edilerek davaya konu 108 ada, 66 parselin muhdesat hanesine anılan parselde yer alan evin 2. ve 3. katının A.K.’e ait olduğuna ilişkin şerh verilmesine, henüz kat mülkiyetine geçilmediğinden tescile ilişkin talebin bu aşamada reddine, birleşen davada ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin iptali isteğinin reddi ile tenkis isteğinin kabulü ile F. M. ve M.için ayrı ayrı 7.131,30 TL , A.İ.K.M. S. için ayrı ayrı 1.426,24 TL’nin davalı A.K.den tahsiline karar verilmiş, hüküm yalnızca davacı (birleşen davanın davalısı) A.K. tarafından tenkis isteği yönünden temyiz edilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile; bakım borçlusunun mirasbırakanın sağlığında edimini yerine getirdiği, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin gerçek akit olduğu, muvazaalı olarak düzenlenmediği belirlenmiş olup, esasen bu hususun mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmenin iptalini isteyen davalı taraf hükmü temyiz etmediğine göre sözleşmede sözü edilen binanın 2. ve 3. katı taşınmazın tümüne oranlanarak arsa payının belirlenmesi ve bulunacak arsa payı gözetilerek iptal tescile karar verilmesi gerekirken bu isteğin yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değil ise de bu yönde temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Ancak yukarıda kısaca özetlendiği gibi tapu iptal davacısı ile mirasbırakanı arasında düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesinin gerçek ve samimi olduğu, bakım borçlusunun edimini yerine getirdiği kabul edildiğine göre işlemin bağış niteliğinde veya muayyen mal vasiyeti niteliğinde olduğu düşünülemez ve bu tür gerçek akitlerde tenkis koşullarının oluştuğundan sözedilemez.Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen nedenlerle tenkis isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.Davacı (birleşen davanın davalısı) A. K.'in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 9.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.