Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8568 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5729 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ORDU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 21/01/2013NUMARASI : 2009/197-2013/39Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmaz ise tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, bu olmaz ise tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 248 ada 6 parsel sayılı taşınmazdaki ana yapıda kat intifakı kurulduğu ve 8 bağımsız bölümün yer aldığı, anılan bağımsız bölümlerin önceki malikleri olan davacılar L.ve S. ile diğer davacıların miras bırakanı K..G aleyhine Türk Ticaret Bankası A.Ş. tarafından Ordu 1. İcra Müdürlüğünün 1999/992 esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle başlatılan icra takibi sonucunda satışa çıkarıldığı, yapılan ihalede davalı T..Ş.'un bağımsız bölümlerin tamamını satın aldığı, kesinleşen ihale nedeniyle 20.01.2001 tarihinde bağımsız bölümlerin davalı adına tescil edildiği, bir süre sonra davalının 1 ve 2 numaralı bölümleri dava dışı oğlu S. Ş..a satış suretiyle temlik ettiği, dava dışı S..in de kardeşi olan davalı Z.a G.e yine satış suretiyle 14.08.2007 tarihinde temlik ettiği, bilahare davalı T.. Ş.'un da adına kayıtlı diğer bağımsız bölümleri 20.05.2009 tarihli akitle davalı Z. G.'e satıp devrettiği ve anılan bağımsız bölümlerin tamamının davalı Z. G.adına kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır.Davacılar, çekişmeli taşınmazların satış aşamasına gelmesi üzerine kız kardeşlerinin eşi olan davalı T.Ş.ile anlaşarak taşınmazları ihalede onun almasının sağlandığını, ancak ileride ödediği para ile yaptığı masrafların tamamının faizi ile birlikte ödenmesi koşulu ile taşınmazları tapuda kendilerine devretmesi hususunda anlaştıklarını, yapılan masrafları ödeyip sicil kaydını almak istediklerinde ise anlaşmazlık çıktığını, bunun üzerine 28.08.2004 tarihli belge düzenlenerek davaya konu taşınmazın alt katındaki dükkanın yaptığı masraflardan doğan alacağına karşılık T.. Ş..a verilmesi, davalının da üst katlardaki daireleri davacı Lütfü ile Hamide'ye devretmesi hususunda anlaştıklarını, ancak davalının bu anlaşmaya da uymadığını ve daireleri ilgililer adına devretmediği gibi muvazaalı şekilde elinden çıkardığını ileri sürerek, eldeki davayı açmışlardır.Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki çekişmenin inançlı işleme dayalı olduğu açıktır. Bilindiği ve 05.02.1947 tarih 20/6 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere bu tür iddialar yazılı belge ile kanıtlanır. Davacılar 28.08.2004 tarihli bir belge ibraz etmişlerdir. Ne var ki, mahkemece anılan belgenin İçtihadı Birleştirme Kararında sözü edilen belge niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmemiştirÖte yandan,davalı T.Ş.a 2003 yılında Alzheimer tanısı konulduğu savunulmuş ve yargılama sırasında 03.09.2012 tarihli kararla vesayet altına alınarak, eldeki dava vasisi tarafından sürdürülmüştür.Hal böyle olunca, davacı tarafça sunulan 28.08.2004 tarihli belgenin yukarıda anılan İçtihadı Birleştirme Kararında belirtilen kapsamda bir belge olup olmadığının değerlendirilmesi, düzenlendiği tarihte davalı Tevrat'ın hukuki ehliyete sahip olup olmadığının saptanması bakımından da davalıya ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs.nin istenmesi ve 2659 sayılı Kanunun 7 ve 16.maddeleri hükümleri gereğince Adli Tıp Kurumundan rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.