Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8539 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5123 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: TERME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 13/11/2012NUMARASI: 2011/151-2012/437Yanlar arasında görülen ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, mülkiyete dayalı ecrimisil isteğine ilişkindir.Mahkemece, ispatlandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 71 ada, 18 parsel sayılı üç katlı kargir bina ve arsası niteliğindeki taşınmazın 84/852 payının davacı, kalan payların dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğu, davalı şirketin kayıttan veya mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı dışındaki paydaşların davalı şirket ile bağlantılarını tevsik edecek bir bilgi veya belgeye dosya içerisinde rastlanmamıştır.. Yerel mahkeme tarafından verilen ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin ilk karar, özel Dairesince, "dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak dava değerinin 6.000,00 TL. olarak gösterildiği, bu haliyle kısmi dava niteliğinde bulunan eldeki davada alacağın tamamının çekişmeli bulunduğu, bu nedenlerle alacağın tümünün davacıya açıklattırılması veya mahallinde keşif yapılarak alacağın tamamı belirlendikten sonra bu değer esas alınarak görevli mahkemenin tespit edilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı 03.05.2011 tarihli celsede davanın değerinin keşif sonrası ortaya çıkacağına dair beyanı esas alınarak, mahallinde yapılan keşif sonrası bilirkişi heyetince düzenlenen 08.07.2011 tarihli bilirkişi raporunda talep edilen 15.05.2005 – 22.04.2010 arası dönem için davacının payına 1.997,25 TL. ecrimisil alacağı düşeceği belirlenmiştir.O halde, dava tarihi olan 22.04.2010 tarihi itibarıyla değeri 7.230,00 TL.'den az olan davaların sulh hukuk mahkemesinde görülmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Davacı iddiasını keşifte belirlenecek değer ile sınırlandırmıştır. Bu haliyle davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp karara bağlanması gerekirken hatalı değerlendirme ile görevsiz mahkemede yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı yasanın geçici 3. maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.' nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.