Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8486 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8923 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : BURSA 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2012/112-2013/523Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece sulhun onaylanmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hâkimi .. . raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı N.. K..’nın kayden maliki olduğu 2098 parsel sayılı taşınmazını dava dışı S.. C..’ya satış suretiyle temlik ettiğini, 2098 parsel sayılı taşınmazın ifrazı ile 2828 ve 2829 parsel sayılı taşınmazların oluştuğunu, yapılan devirlerle taşınmazların satış suretiyle davalılara temlik edildiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 23.9.2013 tarihli protokolün onaylanmasına karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; mirasbırakan N.. K..'nın maliki olduğu 2098 parsel sayılı taşınmazını 1.8.2007 tarihli satış aktiyle dava dışı S.. C..'ya temlik ettiği, taşınmazın 3.4.2009 tarihli işlemle ifraz edilerek 2828 ve 2829 parsel sayılı taşınmazların oluştuğu, S.. C..'nın 3.4.2009 tarihli satış aktiyle 2828 parsel sayılı taşınmazı davalı S.. O..'a, 2829 parsel sayılı taşınmazı ise davalı Ahmet temlik ettiği, mirasbırakan N.. K..'nın 22.1.2009 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak çocukları davacı ile dava dışı M.. K.. ve Z.. C..'yı bıraktığı kayden sabittir.Taraflar dava devam ederken mahkeme dışında yapmış oldukları 23.9.2013 tarihli sulh sözleşmesini ibraz ederek, 25.9.2013 tarihli oturumda; davacı vekili “Protokol metni gibi taraflar anlaşmışlardır, masraflar ve vekalet ücreti istemiyoruz, bu şekilde davamızın kabulüne karar verilsin.” şeklinde, davalı Ahmet vekili “Biz de protokol metni gibi karar verilmesini talep ediyoruz, vekalet ücreti ve masraf talep etmiyoruz.” şeklinde, davalı Salih ise “Ben de protokol metni gibi kabul ediyorum, masraf talebim yoktur.” şeklinde beyanda bulundukları, bu durumda tarafların açıkça sulhe göre karar verilmesini istedikleri tartışmasızdır../..Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 313/4.maddesi uyarınca şarta bağlı sulh mümkün olduğu gibi aynı yasanın 313/3. maddesine göre sulh dava dışındaki konularıda içerebilir. Öte yandan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 315/1. maddesinde “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmüne yer verilmiş olup sulh davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur.Hal böyle olunca; tarafların sulh sözleşmesine göre karar verilmesini istedikleri gözetilerek HMK'nin 315/1. maddesi gereğince sulh sözleşmesine göre karar verilmesi gerekirken, sulhun onaylanmasına karar verilmesi doğru olmayıp, sulh sözleşmesi doğrultusunda karar bozulmalıdır.Davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.