Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8475 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 7245 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : BÜYÜKÇEKMECE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 29/03/2007NUMARASI : 2004/584-2007/341Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları H...'nın ..sayılı parseldeki payını satış suretiyle davalıya temlik ettiğini, temlik tarihinde murisin hukuki işlem ehliyetinin olmadığını, daha sonra ise ıslahla, miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, miras payı oranında tazminat isteğinde bulunmuşlar, davacılardan S..ise davasını takip etmemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı S....davasının açılmamış sayılmasına, diğer davacının davasının kanıtladığı gerekçesiyle kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacılardan A..E....in davasının kabulüne karar verilmiştir.Davadaki istek, davacıların miras bırakanına ait taşınmazın geçersiz vekalet ilişkisine dayalı olarak yapılan temlikin yolsuzluğundan ve miras bırakanın temlik tarihinde hukuki işlem ehliyetine sahip olmadığından bahisle, pay oranında taşınmazın değerinin tazminine dairdir.İsteğin,belirtilen niteliği itibariyle tereke adına olması gerekeceğinde kuşku yoktur.Davacılar, Türk Medeni Kanununun 702.maddesi anlamında terekeye ait hakların korunması değil, mülkiyetine ilişkin istekte bulunmuşlardır.Tereke, elbirliği mülkiyetine tabi olup, terekeye ait isteklerin tereke adına ve istirakçilerin tamamı tarafından yahut tereke temsilcisi aracılığıyla ileri sürülmesi asıldır.Paydaşların kendi adlarına ve paylarına yönelik açtıkları davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gibi, sonradan dava dışı paydaşların davaya katılması suretiyle davanın görülebilirlik koşulu da yerine getirilemez.Eldeki davada yer alan iştirakçiler dışında, başka paydaşların olduğu da anlaşılmaktadır.Öte yandan, davacı taraf ıslah dilekçesi ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayanmış ise de usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığından ıslahın da geçerli olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, görülebilirlik koşulu bulunmadığından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere, hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.