Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8447 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 6902 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ : İNEGÖL 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 26/02/2007NUMARASI : 2004/748-2007/76DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL.Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, ortak miras bırakanları H...nin ..parsel sayılı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalıya temlik ettiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalı, birleşen dava ile, miras bırakan H..in .ve .parsel sayılı taşınmazları muvazaalı olarak davacıların murisi A.. devrettiğini ileri sürüp, pay oranında iptal ve tescilini talep etmiş aleyhine açılan davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile .. parsel sayılı taşınmaz yönünden muvazaa iddiası sabit görülerek davanın kabulüne birleşen . ve .parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın ise kök miras bırakan tarafından haricen satılarak kadastro çalışmalarında tespit ve tescil edildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..kundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Asıl dava ve birleşen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu ..parsel sayılı taşınmazın muris H.. Ç..adına kayıtlı iken 7.7.1998 tarihli akitle satış suretiyle davalı-karşı davacı N..'ya temlik edildiği, birleşen davaya konu ..ve .. parsel sayılı taşınmazların ise yine miras bırakan H..ye ait iken 1978 yılında haricen davacı-karşı davalıların miras bırakanı olan A...zilyetliğinin devredilerek kadastroca 1992' de senetsizden A...mirasçıları olan davalılar adına tespit ve tescil edildiği muris H...nin davanın tarafları dışında başkaca mirasçısı bulunmadığı anlaşılmaktadır.Taraflar, karşılıklı davalılar ile miras bırakan tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescili isteklerinde bulunmuşlardır.Mahkemece, dava konusu ..ve ..parsel sayılı taşınmazlar yönünden 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme kararının uygulama yeri bulunmadığı gözetilmek suretiyle birleşen davanın reddedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalı-karşı davacı N...nın bu taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine,Çekişme konusu ...parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;Davalı, karşı davacı, miras bırakanın asıl amacının mirasçıları arasında mal paylaşımı yapmak olduğunu ileri sürmüştür.Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçek-ten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirascısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirascılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Hemen belirtmek gerekirki bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmeside büyük önem taşınmaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan miras bırakan sağlığında hak dengesini gözeten kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsar biçimde bir paylaştırma yapmışsa mal kaçırmak kastından söz edilmeyeceğinden olayda 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Kararının uygulanamıyacağıda kuşkusuzdur. Somut olaya gelince; dava konusu .. ve .. parsel sayılı taşınmazların öncesinde murise ait olup, bir bütün iken, üçe ifraz edilerek .. ve .. parsellerin zilyetliğinin davacılar murisi A..ye devredildiği kadastro tespitinin 1992'de A..mirasçıları olan davacılar adına yapıldığı, murisin uhdesinde bıraktığı .. parseli ise 1998 de davalı, karşı davacı N...ya temlik ettiği anlaşılmaktadır.Belirlenen bu olgular ile keşif ve bilirkişi raporları, tanık beyanları yukarıda açıklanan ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde, çekişmeli .. parsel sayılı taşınmazın N...'ya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur.Başka bir anlatımla murisin amacının denkleştirme olduğu görülmektedir.Hal böyle olunca, .. parsel sayılı taşınmaza yönelik davanın da reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile anılan taşınmaz yönünden davanın kabul edilmiş olması doğru değildir.Kabule göre de birleşen dava reddedildiği halde davalılar aleyhine Avukatlık parasına hükmedilmiş olması da isabetsizdir.Tarafların temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.