Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8446 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 4482 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : ANKARA 15. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/12/2011NUMARASI : 2008/176-2011/428Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı S. vekili yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davalılar adına kayıtlı taşınmazlar bakımından tapu iptali ve tescil, ahara temlik edilen taşınmazlar bakımından alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davalılar S.ile A.’in baba- oğul oldukları, aynı zamanda davacının kardeşi olan S.’e verdiği vekaletname kullanılarak dava konusu edilen taşınmazların davalı A.’e temlikinin vekalet görevi kötüye kullanılmak ve davacı zarara uğratılmak suretiyle yapıldığı benimsenerek 9 ve 23 parsellerdeki bağımsız bölümler ve 1309 sayılı parselin ifraz ve imarından oluşan imar parselleri bakımından davanın yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı S.’in bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Ancak, çekişme konusu 11 parsel sayılı taşınmazdaki 2 no’lu bağımsız bölümde bulunan davacı payının vekil S.tarafından davalı A.’e satış yoluyla temlikinden sonra ve yargılama sırasında Ahmet tarafından 17.9.2008 tarihinde dava dışı 3. kişilere satarak devrettiği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonra da sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği, hak sahibi veya malik olmanın da doğal bir sonucudur. Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş 1086 sayılı HUMK.'nun l86. ve 6100 sayılı Yasanın 125. maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Bu usul kuralının kendiliğinden (re'sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır. Hal böyle olunca, dava konusu 2 no’lu bağımsız bölümüm dava dışı kişilere temlik edilmesi nedeniyle HUMK.'nun 186. maddesi (6100 S. HMK.'nun 125. maddesi) hükmü uyarınca davacı tarafa seçimlik hakkı hatırlatılarak davayı ne şekilde sürdüreceğinin sorulması ve bu yöndeki usulü eksikliğin giderildikten sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi için karar bozulmalıdır.Davalı Salih’in, temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.