MAHKEMESİ : FOÇA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ : 27/02/2007NUMARASI : 2006/150-2007/15Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden malik olduğu ... parsel sayılı taşınmaza komşu bulunan davalı taşınmazının bahçe olarak tahsis edilen bölümüne projesine aykırı olarak ek beton balkon ve taşıyıcı kolanlar ile üzerine çatı imalatı yapıldığını davalının bina yan cephesinin taşınmazına dayandığından bahçesini rahatça kullanamadığını görüş alanı ve manzarasının kapandığını ileri sürerek imalatların yıktırılması suretiyle elatmanın önlenmesi isteğinde bulunmuştur.Davalı; davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacı iddiası sabit görülmeyerek davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. .. raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan çekişmenin giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; ..parsel sayılı taşınmazın bahçeli dubleks ev vasfı ile davacı adına,komşu.. parselin ise davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, komşu parsel maliki davalının bahçe olarak tahsis edilen bölüme beton balkon ve taşıyıcı kolanlar üzerine çatı yaparak bahçesinin kullanımını kısıtladığını, manzarasını kapattığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Ne varki, mahkemece komşuluk hukuku açışından hükme yeterli bir araştırmanın yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Bilindiği üzere;çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet: geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle mülkiyet, tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevlerde yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanunun 683. maddesinde "Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir." hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir. O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama,zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır. Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur. Somut olaya gelince; gerçektende, bilirkişi raporunda belirtildiği üzere davalının kendi mülkiyet alanına yaptığı balkonun imar yasasına aykırılığı idareyi ve idari yaptırımı ilgilendireceği açıksa da, komşuluk hukuku yönünden davacının bir zararın bulunup, bulunmadığı hükme yeterli bir biçimde araştırılmış değildir.Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilmek suretiyle tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplanması keşif yapılarak uzman bilirkişilerden gerekçeli rapor alınması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.9.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.