Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8366 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 4818 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 27/07/2012NUMARASI : 2011/672-2012/320Yanlar arasında görülen tapu iptal ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı hazine vekili, çekişme konusu 3 parsel sayılı taşınmazın ½ payına davalıların miras bırakanı H..kızı H..ile Hazine'nin iştirak halinde malik olduklarını, mülkiyetin müşterek mülkiyete dönüştürülmesi için açılan davanın İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2009 tarihli, 2008/1433 Esas, 2009/1494 sayılı kararı ile kabul edilerek kesinleştiğini, ancak anılan payda Hazine ¾ hak sahibi iken eksik pay verildiğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil istekli eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, 6100 sayılı HMK'nin 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Hemen belirtmek gerekir ki; dava açılmadan önce 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 119/2. maddesinde açıkça; “ Birinci fıkranın (a),(d),(e),(f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması halinde, hakim davacıya eksikliği tamamlanması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması halinde dava açılmamış sayılır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Atıf yapılan ve eksikliğin giderilmesine konu olan anılan bentler ise aynı maddenin birinci fıkrasında sayılmış olup, bunlar; davacı ile davalının adı, soyadı, adresleri, davacının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı, adresleri, açık bir şekilde talep sonucu, davacının veya varsa kanuni temsilcisinin veya vekilinin imzasına ilişkin eksikliklerdir.Somut olaya gelince, dava dilekçesinde bulunması gereken ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119/1. maddesinde ayrıntılı sayılan hususların dava dilekçesinde mevcut olduğu, dilekçede belirtilen adreslerine tebligat yapılamayan davalılar yönünden, kimlik bilgileri ile mernis adreslerinin bildirilmesi için mahkemece verilen kesin süreler içerisinde kesin sürenin gereklerinin davacı tarafça yerine getirildiği, öte yandan; yargılama sırasında gaip olduğu ve bu konuda dava açılmadan önce hakkında gaiplik kararı verildiği anlaşılan davalı H..K..ın da 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/62 Esas sayılı dosyasında veraset ilamının bulunduğunun davacı tarafından bildirilerek bu dosyadan mirasçılık belgesinin istenmesinin talep edildiği, öte yandan gaip H.. K..ın mirasçısı olduğu bildirilen P.F.İ.H.İ.şilerin de zaten eldeki davada davalı konumunda bulundukları, davalılardan M..C..U..ın ise açık adresinin ise evrak arasına alınan İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2009 tarihli, 2008/1433 Esas, 2009/1494 Karar sayılı dosyasında yeraldığı görülmektedir.O halde, kesin süre içerisinde eksikliklerin giderilmediğinden bahisle davanın 6100 Sayılı HMK'nın 119/2. maddesi hükmü gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının doğru olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, hakkında gaiplik kararı bulunan davalı H.. K.ın İzmir 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/62 Esas sayılı dosyası arasında mirasçılık belgesinin bulunup bulunmadığının araştırılarak, bu şahsın mirasçılarının davada yeralıp almadıklarının denetlenmesi, davalı M..C..U..ile tebligat yapılamayan davalıların evrak arasına alınan İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 23.12.2009 tarihli, 2008/1433 Esas, 2009/1494 Karar sayılı dosyada bulunan adreslerinin belirlenerek, tebligat çıkartılmayan adreslerinin mevcut olması olması halinde ilgili adreslere dava dilekçesi ile duruşma gününün tebliğ edilerek taraf teşkilinin sağlanması, ondan sonra işin esasına girilerek varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 23.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.