MAHKEMESİ : ANTALYA 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/11/2011NUMARASI : 2010/260-2011/409Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; kat irtifakı kurulu 3 parsel sayılı taşınmazda 2 nolu bağımsız bölümün davacı adına, 1 nolu bağımsız bölümün ise davalı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Davacı, fiilen kapı numarası 1 numara ile gösterilen bağımsız bölümün maliki olduğunu, mimari projede belirlenen numaralar ile ters olduğunu, davalının açtığı elatmanın önlenmesi davasınında kabulle sonuçlandığını, haksız durumun ortaya çıktığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.Gerçekten de, mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ve eklerinde davacının kayden 2 nolu bağımsız bölümü, davalının ise 1 nolu bağımsız bölümü satın aldığı, mimari proje ile kayıtlar arasında bir uyumsuzluk bulunmadığı, nevar ki fiilen davacının 1 nolu bölümü tasarruf ettiği belirlenmiştir.Bilindiği üzere, kat mülkiyeti ya da irtifakı kurulu binalarda mülkiyetin belirlenmesinde aslolan onaylı mimari projedir.Somut olaya gelince, yukarıda değinildiği üzere projeye uygun olarak kayıt oluşturulduğuna göre yalnızca fiilen başka bir bölümün tasarruf edilmesi tapu iptal ve tescil nedeni olamaz. Kaldı ki, davacının bayii tarafından aldatıldığı ve başka bir bölüm gösterdiği halde 2 nolu bölüm için satış işlemi yapıldığını ileri sürdüğüne göre davacı ancak koşulların oluşması halinde Borçlar Kanunun ilgili hükümleri uyarınca akdin feshini, satın aldığı şeyi (taşınmazı) iade ile bedelin kendisine ödenmesini isteyebilir. Bu durumda bile davalı adına olan kaydın iptali ile kendi adına tescilini, diğer taşınmazında davalı adına tescilini istemesine yasal olanak yoktur.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 4.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.