Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8358 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 5266 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: SAMANDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 11/11/2010NUMARASI: 2010/211-2010/791Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden davalılara ait 1661 parsel sayılı taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığını özel mülkiyete konu olamayacağını ileri sürerek, tapu iptali ve terkin isteğinde bulunmuştur.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; “5841 Sayılı Yasa ile getirilen yasal düzenlemeler gözetilerek davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmesi” gerekçesiyle bozulmuş mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çekişmeli taşınmazın kıyı-kenar çizgisine göre kıyıda kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve terkin isteklerine ilişkin olup mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak kurulan hükmün, davalıların temyizi üzerine Dairece, 05.6.2009 tarih 2009/5793 Es. 6459 Kr. Sayılı ilam ile 14.03.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verilmek üzere bozulduğu, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiş olduğu görülmektedir.Gerçekten de işin esası bakımından 5841 Sayılı Yasanın yürürlüğü döneminde davanın hak düşürücü süreden reddedilmiş olması doğrudur. Ancak anılan yasa Anayasa Mahkemesinin 12.05.2011 tarih 2009/31 E. 2011/77 K. sayılı kararı ile iptal edilmiş ve henüz Resmi Gazetede yayımlanmadığı için bu defa aynı tarih aynı esas ve 2011/27 sayılı karar ile iptal hükmünün de eldeki davalara uygulanmak üzere yürütmenin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Öyle ise, kesin hüküm halini almamış ve usulü kazanılmış hakkın istisnasını teşkil eden bu durum karşısında 5841 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükmün, verildiği tarih itibarıyla doğru olduğu düşünülse de, Anayasa Mahkemesinin anılan kararı nedeniyle kural olarak işin esasının 28.11.1997 tarih 5/3 sayılı İçtihadı birleştirme Kararına göre belirlenen veya belirlenecek olan kıyı kenar çizgisine göre çözüme kavuşturulacağı açıktır. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları belirtilen sebeplerle yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.