MAHKEMESİ : İSKENDERUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 20/12/2011NUMARASI : 2011/431-2011/531Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 3.7.2012 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat B. M. geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:Dava, çaplı taşınmazlara el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının yüklenici olan davalı aleyhine açtığı İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/115 E. 2006/177 K. ve 2006/122 E. 2008/91 K. Sayılı tazminat davalarının lehine sonuçlanması neticesinde davalının çekişme konusu taşınmazlardaki paylarının icra ihalesi neticesinde davacı tarafından satın alındığı, böylece çekişme konusu taşınmazlarda davalı payının kalmadığı, taşınmazlarda kat irtifakı veya kat mülkiyeti de kurulmadığı, ancak davacı ve dava dışı paydaşların davalı ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenledikleri ve taşınmazlardaki inşaatların yapımının devam ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da değinildiği üzere her ne kadar davacı icra ihalesi ile yüklenici durumunda bulunan davalının payını satın almış ise de, davacı ve dava dışı paydaşlar ile davalı arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesi feshedilmeyip hukuki varlığını korumaktadır. O halde sözleşmeden kaynaklanan davalının edimini yerine getirmesi gerekeceği açıktır. Böylesi bir durumda davalının el atmasının önlenmesine karar verilmesi kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan davalının edimini yerine getirmesine mani oluşturur ki, sözleşmenin tarafı olan dava dışı paydaşların bu durumdan etkileneceği de kuşkusuzdur.Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.12.2011 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 900.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 3.7.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.