Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8338 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 4088 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: ÇORLU 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 12/10/2010NUMARASI: 2008/37-2010/343Taraflar arasında görülen davada; Davacı, ortak mirasbırakanları anneleri Ü.D.'ın mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak 2263 ada 1 parsel sayılı taşınmazını önce aracı kıldığı H. Ç. isimli kişiye satış göstererek devrettiğini onunda parselasyon işlemi yaptırdıktan sonra taşınmazın bir kısmını yeniden mirasbırakana devrettiğini, bir kısmının davalı F. ve bir kısmını da davalı S. satış şeklinde devrettiğni, bir kısmını F.ve S.'nın taşınmazları tevhit ettirerek yaptırdıkları binada bağımsız bölüm maliki olduklarını ileri sürüp davalılar üzerinde bulunan bağımsız bölümlerin tapularının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, olmazsa tenkis, davalı F.'nin 3.kişiye sattığı dairenin murisin ölüm tarihindeki değerinin tahsilini istemiştir.Davalılar, satışların gerçek olduğunu, alım güçlerinin bulunduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, işlemlerin danışıklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.07.2011 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat B.O. ile temyiz edilen vekili Avukat E.A.geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil ve tazminat, olmazsa tenkis isteklerine ilişkin olup; mahkemece iptal-tescil ve tazminat isteklerinin kabulü yönünde kurulan hükümde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.Davalı S.'nın tüm davalı F.'nin sair temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine.Ancak, çekişme konusu 2263 ada 1 parsel sayılı taşınmazın öncesini teşkil eden 48 ada 22 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan Ü. D.tarafından 22.3.1978 tarihinde davalı F.'nin kayınpederi olan H. Ç.'a satış suretiyle temlik edildiği, temlikten sonra H. Ç.'un taşınmazı üç parçaya ifraz ederek oluşan müfrez parsellerden 33 nolu parseli yeniden mirasbırakan Ü.'ye 34 nolu parselin davalı S.'ya ve 35 nolu parseli davalı F.'ye 21.5.1982 tarihli akitle ve satış yoluyla temlik ettiği, daha sonra 34 ve 35 nolu müfrez parsellerinin dava dışı Çorlu Belediyesine ait 53 nolu parselle birlikte tevhit edilerek 2263 ada 1 parselin oluştuğu ve davalı F.'nin 2263 ada 1 parseldeki Belediyeye ait payı satın alarak kendi payı ile birleştirdiği, bundan sonra davalıların dava dışı yüklenicilere yaptıkları kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca taşınmaz üzerine yapılan binada bağımsız bölümlerin maliki oldukları görülmektedir. Davalı F.nin Belediye'den satın aldığı ve miras barıkandan intikal etmeyen pay gözetilmeksizin F. üzerindeki bağımsız bölümlerin tamamı üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir.Buna göre, mirasbırakandan gelen payla Belediyeden gelen payın oluşan bağımsız bölümlere hangi oranda etki yaptığının belirlenerek bu oran üzerinden davacı H.'in miras payı miktarında iptal ve tescil ile tazminata karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalı F.'nin bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 14.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.