Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8320 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5238 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : TÜRKOĞLU SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/01/2013NUMARASI : 2012/140-2013/4Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Eldeki davada; davacı, 144 ada 49 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında murisin isminin, baba adının ve cinsiyetinin yanlış yazıldığını ileri sürerek düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacının murisi "S..Ç.un" nüfus kayıtlarına göre, A.ve H.kızı 01.07.1912 doğumlu T. ilçesi, Y.köyü 43 numaralı hanede kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.Dava konusu Y..köyü 144 ada 49 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebi sutununda; "sınırlandırılması yapılan ve vergi kaydı bulunmayan bu taşınmazın tamamı A..H..kızı S. Ç.un babasından intikalen ve taksimen gelen senetsiz yeri olup 20 yılı aşkın bir zamandan beri nizasız fasılasız malik sıfatıyla zilyetinde ve tasarrufunda olduğu " 1990 yılında tespit görmüş ve aynı zamanda mülkiyet hanesi sütununda "doğum tarihi 1320 ve adres Y. olarak belirtilmiştir.Dosya içerisinde bulunan nüfus kayıtlarına göre davacının murisi A..ve H..kızı 01.07.1912 doğumlu T.ilçesi Y. köyü 43 numaralı hanede kayıtlı "A.S.Ç." dışında;A.ve H.kızı 01.07.1874 doğumlu H..13 numaralı hanede kayıtlı "A.kızı S.Ç.",M..ve S..kızı 01.07.1907 doğumlu Hopurlu 12 numaralı hanede kayıtlı "M.A.S. kızı 01.01.1932 doğumlu Karkın mahallesi 6 numaralı hanede kayıtlı "A.S.K.M.G: kızı 19.03.1935 doğumlu Akçakoyunlu mahallesi 45 numaralı hanede kayıtlı "M.S.K.M.F.kızı 15.09.1983 doğumlu Y.köyü 43 numaralı hanede kayıtlı "M..kızı S.Ç.",M. ve Ü..kızı 23.09.1984 doğumlu Y.köyü 43 numaralı hanede kayıtlı "M. kızı S.Ç.",M. ve M..kızı 15.11.1990 doğumlu Y.köyü 43 numaralı hanede kayıtlı "M. kızı S.Ç." olduğu anlaşılmıştır.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.HMK. nun geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Mahkemece,yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde hükme yeterli bir araştırma, inceleme ve soruşturma yapıldığını söyleme olanağı yoktur.Somut olayda,dava konusu taşınmazın tapu kaydı dayanakları ile incelenmiş,ismi düzeltilecek kişi olan davacı murisinin nüfus kayıtları getirtilmiş,Nüfus Müdürlüğünden tapu kaydında adı geçen "A.H.oğlu S. Ç." isimli kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişilerin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmuş ve adı geçen kişinin bulunmadığı saptanmış,yine Nüfus Müdürlüğünden davacının murisinin ismi “S.Ç.” ile kayıtlı başka bir kişinin bulunup bulunmadığı sorulmuş ve adı geçen kişi dışında yedi adet “S.Ç.” isimli nüfus kaydı saptanmış,zabıta aracılığıyla ismi düzeltilecek "A.S.Ç." ile tapu kaydında adı geçen "A.H.S.Ç" isimli bir kişinin tapunun bulunduğu Y.Köyünde bulunup bulunmadığı sorulmuş ve Y.köyünde adı geçen kişinin bulunmadığı saptanmış,davacı tanıkları tarafından davacının murisi S.S.olduğu ve S..in babasının lakabının da Arap Hasan olduğu beyan edilmiştir.Hal böyle olunca;tapu kaydında adı geçen "A.H.S.Ç" isimli kişinin bulunmadığı anlaşılmakla ve çekişmeli taşınmazın mülkiyet hanesi sütununda "doğum tarihi 1320 ve adres Y." bilgileri ile dosya kapsamında bulunan S.Ç.'a ait kişilerin nüfus kayıtları gözetilerek ve davacı tanık beyanları da değerlendirilmek suretiyle dava konusu taşınmazı bilen yaşlı ve tarafsız kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi ve sağ iseler tutanak bilirkişilerinin de katılımı ile taşınmaz başında keşif yapılmak suretiyle araştırma ve inceleme yapılarak tapu ve nüfus kayıtları arasında bağlantı sağlanarak tapu maliki ile davacının murisinin aynı kişi olup olmadığı tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra bir karar vermek gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Davacının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK.nun geçici 3/2.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA,alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.