MAHKEMESİ : TÜRKOĞLU SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 08/01/2013NUMARASI : 2012/131-2013/5Yanlar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda,yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hakimi raporu okundu,açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü. Eldeki davada; davacı, 176 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında isminin ve baba adının yanlış yazıldığını ileri sürerek düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı "R.T.in" nüfus kayıtlarına göre, H.. ve E.oğlu 05.04.1963 doğumlu T.. ilçesi, Ö.. köyü 37 numaralı hanede kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.Dava konusu Y..köyü 176 ada 13 parsel sayılı taşınmazın edinme sebebi sutununda; "tahdidi yapılan ve vergi kaydına rastlanmayan bu gayrımenkul ceddinden intikalen ve taksimen nizasız fazılasız 20 yılı aşkın bir zamandan beri H..oğlu R..T..'in zilyet ve tasarrufunda iken adı geçen şahıs bu yerini 1980 yılında kayıtsız ve şartsız olarak oğlu H..T..'e hibe ederek hak ve alakasını kestiği adı geçenin de bu yer üzerine 1987 yılında ev yaptığı" gerekçesiyle 1989 yılında H..T..adına Kadastroca tespit ve aynı yıl tescil edilmiş aynı zamanda mülkiyet hanesi sütununda "doğum tarihi 1959 ve adres Ö.." olarak belirtilmiştir.Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu tür işler, 6100 sayılı HMK’nin 382/9-ç maddesi gereğince çekişmesiz yargı usulüne göre sulh hukuk mahkemesinde ve taşınmazın aynına ilişkin bulunduğundan, aynı Kanunun 12. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülür. Tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir.Bunun yanı sıra, 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe giren Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır.HMK. nun geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir.2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu müdürlüğü ilgili sıfatıyla yasal hasım olduğundan yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Mahkemece,yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde hükme yeterli bir araştırma, inceleme ve soruşturma yapıldığını söyleme olanağı yoktur.Şöyleki, dava konusu taşınmazın tapu kaydı dayanakları ile incelenmiş,davacı tarafından baba hanesinden itibaren nüfus kayıtları sunulmuş,Y.. Köyünde H.. T..isminde bir kişinin yaşamadığı saptanmış,zabıta aracılığıyla "R..T.." isimli bir kişinin taşınmazın yer aldığı Y.Köyünde bulunup bulunmadığı sorulmuş ve Y.köyünde "H..oğlu 07.08.1954 doğumlu T.. ilçesi, Ö. köyü 38 numaralı hanede kayıtlı R.T." ile "K.oğlu 15.07.1968 doğumlu T..ilçesi, Ö. köyü 38 numaralı hanede kayıtlı R.T." isimli kişiler saptanmış ancak;Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen R." adlı kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişilerin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmamış,var ise dede hanesinden itibaren nüfus kayıtları getirtilmemiş,Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki "R.H.T." ismini taşıyan bir kişi bulunup bulunmadığı ve düzeltilmesi istenen kişi "Halil oğlu R.T." ile tapu malikinin aynı şahıs olup olmadıkları konusu araştırılmamıştır. Hal Böyle Olunca,kayıtta geçen "R.H.T." adlı kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip kişilerin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı,var ise dede hanesinden itibaren nüfus kayıtları getirtilmeli,Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki "R.H.T." ismini taşıyan bir kişi bulunup bulunmadığı ve düzeltilmesi istenen kişi "H.oğlu R.T." ile tapu malikinin aynı şahıs olup olmadıkları konusu araştırılmalı,dava konusu taşınmazı bilen yaşlı ve tarafsız kişiler arasından seçilecek yerel bilirkişi ve sağ iseler tutanak bilirkişilerinin de katılımı ile taşınmaz başında keşif yapılmalı,belirtilen hususlarda araştırma ve inceleme yapılarak tapu ve nüfus kayıtları arasında bağlantı sağlanarak tapu maliki ile davacının aynı kişi olup olmadığı tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra bir karar vermek gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Davacının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile yerel mahkeme kararının (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 22.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.