Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 829 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 10201 - Esas Yıl 2007
MAHKEMESİ : CEYHAN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/05/2007NUMARASI : 2005/408-2007/139Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, miras bırakanları H. T...'ın mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla 23 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu dairesinin yarı payını ikinci eşi olan davalıya ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptal ve miras payları oranında tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava, murisi muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; miras bırakan H...'ın maliki olduğu 23 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu bağımsız bölümün 1/2 payının davacı F..'ya diğer 1/2 payını ise 10.2.2000 tarihinde davalı olan 2.eşi E....'ye ölünceye kadar bakma akti ile temlik ettiği anlaşılmaktadır.Davacılar; E....'ye yapılan pay temlikinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır.Bilindiği üzere;ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir.Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekirki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması,yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz. Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa,irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır.Bu haldede Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur. Miras bırakanın,ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri,elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir. Somut olaya gelince, davacıların miras bırakanın ilk eşinden olma çocukları, davalının ise ikinci eş olduğu kayden sabittir.Öte yandan miras bırakanın kanser hastası olduğu ve ölümüne kadar davalının baktığı ve onunla ilgilendiği gereksinim ve ihtiyaçlarını giderdiği, dosya kapsamıyla belirgindir.Öyle ise, bu olgular yukarıda değinilen ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde davalıya yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı olmadığı gerçek bakım karşılığı olduğu kabul edilmelidir.Hal böyle olunca davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.O halde davacının tüm temyiz itirazları yerinde değildir reddine, davalının temyiz itirazları ise yerinde olup, kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.