Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8288 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 6745 - Esas Yıl 2008
MAHKEMESİ: GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 30/04/2008NUMARASI: 2008/49-2008/217Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaşı olduğu 95 parsel sayılı taşınmazda,özel parselasyon planına göre kendisine ait olan bölüme davalıların inşaat yapmak suretiyle elattıklarını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalılar,dava konusu taşınmazda pay satın aldıklarını,satın alırken kendilerine gösterilen bölüme ev yaptıklarını,davacının bu yerde hakkının olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece " paydaşlar arasında harici veya fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının araştırılması, oluşmadığı takdirde uyuşmazlığın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi, davacının payına karşılık gelecek biçimde taşınmaz üzerinde çekişmesiz olarak kullanabileceği yer olup,olmadığı ve dava yönünden intifadan men olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediğinin kesin olarak açıklığa kavuşturulması,sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş olmakla,yapılan yargılama sonunda taşınmazda davacının payına karşılık kullanabileceği yer bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Şükran .'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava,çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiştir Bilindiği üzere; dava açıldıktan sonrada sınırlayıcı bir neden bulunmadığı takdirde dava konusu malın veya hakkın üçüncü kişilere devredilebilmesi tasarruf serbestisi kuralının bir gereği,hak sahibi veya malik olmanında doğal bir sonucudur.Usul Hukukumuzda da ayrık durumlar dışında dava konusu mal veya hakkın davanın devamı sırasında devredilebileceği kabul edilmiş HUMK.nun l86.maddesinde dava konusunun taraflarca üçüncü kişiye devir ve temliki halinde yapılacak usulü işlemler düzenlenmiştir.Söz konusu madde hükmüne göre iki taraftan biri dava konusunu (müddeabihi) bir başkasına temlik ettiği takdirde diğer taraf seçim hakkını kullanmakta dilerse temlik eden ile olan davasını takipten vazgeçerek davayı devralan kişiye yöneltmekte, dilerse davasına temlik eden kişi hakkında tazminat davası olarak devam edebilmektedir. Kendiliğinden (resen) gözetilmesi zorunlu bulunan bu usul kuralına göre,mahkemece diğer yana seçimlik hakkı hatırlatılarak davaya hangi kişi hakkında devam edeceği sorulmalı,sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Somut olaya gelince; çekişme konusu 95 parsel sayılı taşınmazda 130/36700 pay sahibi olan davalı M.E.in bu payını dava dışı M. Ö.'e yargılamanın devamı sırasında temlik ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklandığı şekilde işlem yapılması,oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,2.7.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.