MAHKEMESİ : BEYKOZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2007NUMARASI : 2007/134-2007/189Taraflar arasında görülen davada;Davacı, davalıların maliki bulundukları 436 parsel sayılı taşınmaza iyiniyetle davalıların muvafakatı ile bina yaptığını ileri sürerek, temliken tescil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuş, karşı dava ile elatmanın önlenmesi ve yıkım olmazsa en az levazım bedelinin tazmini suretiyle binaların kendilerine aidiyetini istemiştir.Davaların reddine, ilişkin olarak verilen karar Dairece temliken tescil isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu ancak mülkiyet hak sahibi olan davalıların (karşı davacıların) davalarının kabulü gerektiği gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl davanın reddine karşı davanın hapis hakkı tanınmak suretiyle kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar karşı davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR-Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyalan bozma ilamında gösterildiği şekilde işlem yapılarak elatmanın önlenmesi davasının kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Ancak, bozma kararında çekişmeli taşınmazda bulunan yapının yıkımının aşırı zarar doğurmayacak nitelikte olduğu benimsenmiş ve mahkemece bozmaya uyulmuştur.Bozmaya uyulmuş olmakla bozma kararı lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak doğacağı ve mahkemece orada belirtilen şekilde karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Bilindiği üzere;Medeni Kanunun 995.maddesinde yapının yıkımının fahiş zarar doğurması halinde kötü niyetli zilyedin ancak zorunlu giderlere hak kazanacağı öngörülmüştür.Öyleyse, çekişme konusu taşınmazdaki muhdesatın yıkımı fahiş zarar doğurmayacağına göre, davalının yıkım sonucu ortaya çıkan levazımı alıp götürmesi gerekir.O halde, mahkemece kaim değeri karşılığında binanın yıkımına karar verilmiş olmasının hukuki dayanağının bulunduğu söylenemez.Hal böyle olunca, bedelsiz (karşılıksız) olarak yıkımada karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve yasal olmayan gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davalılar (karşı davacıların) temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.1.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.