MAHKEMESİ : AVANOS ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 22/04/2010NUMARASI : 2010/266-2010/316Taraflar arasında görülen davada;Davacı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ırmak yatağı vasfındaki taşınmaza davalının yapılaşmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, yıkım ve eski hale getirme isteklerinde bulunmuştur.Davalı S. T. A.Ortaklığının tüzel kişiliğinin bulunmadığı, bu nedenle kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece;" davada husumetin tüzel kişiliği bulunmayan fabrikaya yöneltildiği, HUMK.'nun 38.maddesi hükmü gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yere elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde davanın HUMK.'nun 38.maddesi hükmü gereğince pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. O halde davacı hazine vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine;Ancak, dava husumetten reddedildiğine göre Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesinin 7. maddesinin 2. fıkrası hükümleri gözetilerek davalı yararına avukatlık parasına hükmedilmesi gerekirken nispi avukatlık parasına hükmedilmiş olması doğru değildir. Davacı Hazine vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 15.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.