Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8250 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 6699 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: GAZİOSMANPAŞA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 17/02/2011NUMARASI: 2006/623-2011/43Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişme konusu konusu 1485 ada 12 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen mahkeme kararı gereğince Türk Medeni Kanununun 713.maddesi gereğince davalılar adına tescil edildiğini, oysa Türk Medeni Kanununun 713.maddesindeki şartlar yerine getirilmeden yasaya aykırı olarak karar verildiğini ileri sürerek, Türk Medeni Kanununun 588.maddesi gereğince tapunun eski hale getirilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece; "...önceki açılan davada hazinenin taraf olmadığı, iddianın subutu halinde kendisinin taraf olmadığı dava sonucunda kurulan hükmün davacı hazineyi bağlamayacağı kuşkusuzdur. Böyle bir dava açmakta hazinenin hukuki yararı bulunduğu da sabittir. Hal böyle olunca davada ileri sürülen hukuki sebep ve olgular yönünden gerekli araştırma ve inceleme yapılması gerekirken" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar ve fer'i müdahil vekilleri tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu 1485 ada 12 parsel sayılı taşınmaz M.ve A. D. adlarına kayıtlı iken Gaziosmanpaşa 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.04.2004 tarih ve 2001/29 E.2004/287 K. sayılı kesinleşen kararı ile davalılar adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.Davacı hazine anılan davada taraf olmadığını, TMK'nun 713 maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmediğini, davalılar adına oluşan tescilin yolsuz olduğunu ve TMK'nun 588 maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile eski hale getirilmesi istemiyle eldeki davayı açmıştır.Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 588.maddesinde; “ sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir.Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer.Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemesine yer verilmiş ve aynı yasanın 33/2, 3.maddesi hükmünde de; “mahkeme gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır.Bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır.” hükmü öngörülmüştür.Öyleyse, yukarıda değinilen düzenlenmeler gözetildiğinde bir kimse hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur. Nevarki mahkemece yukarıda belirlenen ilkeleri kapsar biçimde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Keza getirtilen nüfus kayıtlarında 1/2 pay maliki A. D.'in halen sağ olduğu da görülmektedir. Gerçekten de bu husus mahkemece araştırma yapılarak sonuca bağlanmamıştır.Diğer taraftan, diğer 1/2 pay sahibi M.'ün de Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaşlıktan iskat edildiği, olayda 403 Sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu ve bu kanunu iptal eden 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu hükümlerinin de M.yönünden değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur.Hal böyle olunca, yukarıda değinilen hususlar yönünden araştırma ve inceleme yapılması hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinlerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.