Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8226 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 3813 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: AHLAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/11/2009NUMARASI: 2007/58-2009/173Taraflar arasında görülen davada;Davacılar miras bırakanları E. G.'ın çekişme konusu 16, 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazlarını mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı şekilde davalıya temlik ettiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuşlardır. Müdahil davacı ise, çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü miras bırakandan haricen satın aldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların davasının kabulüne, müdahil davacının davasının reddine karar verilmiştir. Karar, davalı ile müdahil davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescili müdahil davacının davası ise, çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın bir bölümüne ilişkin olarak haricen satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil istiğine ilişkindir. Mahkemece, davacıların davasının kabulüne; müdahil davacının davasının reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacıların miras bırakanı E. G.'ın çekişme konusu 16,17,18 parsel sayılı taşınmazlarını davalı M.'e temlikinin, mirasçıdan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu belirlenmek suretiyle davacıların davasının kabulüne; müdahil davacının harici satın almaya dayalı davasının, tapulu taşınmazların harici satışı, Medeni Kanunun 706., Borçlar Kanununun 213. ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarını taşımaması nedeniyle geçerli sayılamayacağından; tapulu taşınmazın haricen satışının geçersiz olduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Müdahil davacının tüm, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, miras bırakanın dava dışı mirasçılarının bulunduğu ve davacıların miras payları oranında iptal ve tescil istedikleri, bu durumda davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, HUMK'nun 74. maddesi hükmü gözetilmeksizin, istek dışına çıkılarak, dava dışı mirasçılarıda kapsar şekilde çekişme konusu taşınmazların davalı adına tapu kaydının iptali ile miras bırakan E.G. adına tesciline karar verilmiş olması doğru değildir. Bilindiği üzere, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 28. maddesi hükmü uyarınca hukuki şahsiyet ölümle son bulur. Öte yandan, tapu sicillerinin tutulması ve sicil oluşturulması kamu düzeni ile ilgili olup, hakim doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Bu durumda, kabule görede TMK'nun 28. maddesi hükmü gözardı edilerek ölü kişi adına tescile karar verilmiş olmasıda isabetsizdir.Diğer taraftan,çekişme konusu taşınmazların keşfen belirlenen ve yargılama sırasında harcı ikmal edilen dava değeri üzerinden, davacıların paylarına tekabül eden değer üzerinden harcın ve davacılar yararına avukatlık parasının hüküm altına alınması gerekirken, taşınmazların tamamının keşfen belirlenen değeri esas alınarak fazla harca ve davacılar yararına avukatlık parasına hükmedilmiş olmasınında isabetli olduğu söylenemez.Hal böyle olunca, davalının, bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.