MAHKEMESİ: SALİHLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 05/10/2005NUMARASI: 2005/247-499Taraflar arasında birleştirilerek görülen davalarda;Davacı, .ve . parsel sayılı taşınmazlardaki miras paylarının davalı eniştesi Burhanettin tarafından vekalet görevi kötüye kullanılarak diğer davalı kardeşi S..ya satış suretiyle muvazaalı devredildiğini ileri sürerek tapu iptal tescil veya tazminat isteğinde bulunmuş, yargılama aşamasında S...mirasçıları aleyhine açılan aynı nitelikteki dava ile birleştirilerek görülmüştür.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Davaların açılmamış sayılmasına ilişkin olarak verilen karar Dairece, "birleştirilen davanın müstakil nitelikte olduğu, bu dava yönünden açılmamış sayılma koşullarının oluşmadığı" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR-Dava ve birleşen dava vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili, olmazsa tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece hükmüne uyulan Daire bozma ilamında belirtildiği şekilde işlem yapılarak asıl davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Öte yandan Daire bozma ilamında değinildiği üzere davadan önce ölü olduğu anlaşılan kayıt maliki Süella'nın mirasçılarına karşı dava açılıp mahkemece davanın esası hakkında hüküm kurulmuş olması da doğrudur. Ne varki, davacının vekili olan Burhanettin aynı zamanda S..'nın eşi olup, S..ölümü nedeniyle açılan davada tereke elbirliği mülkiyetine tabi olduğundan mirasçı sıfatıyla davada yer alması zorunludur.Ancak, birleştirilen davada S..mirasçısı B'yer verilmemiştir. Buna göre, davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirildiğinden, başka ifadeyle taraf teşkilinin gerçekleştirildiğinden söz edilemezO halde, mirasçı olan Burhanettin'in de davada yer alması konusunda davacıya olanak tanınması, taraf teşkili gerçekleştirildikten sonra işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken eksik taraf huzuru ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 1.2.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.