Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8198 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20255 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KAZAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 10/09/2013NUMARASI : 2011/117-2013/283 Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleşen dava, tapu kaydında yanlış ve eksik yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteklerine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden davacının dava konusu 19, 432, 433, 472 ve 492 parsel sayılı taşınmazların bir kısım paydaşlarının yanlış yazılan kimlik bilgilerini düzelttirmek istediği, dava konusu 432, 433 ve 19 parsellerin paydaşların kök mirasbıranı İbrahim'den; 472 ve 492 parsellerin ise İbrahim oğlu İzzet'ten geldiği; nufus kaydına göre İbrahim oğlu M. İ. B.eşi N.'den olma H.B.ve H.B. isimli çocuklarının olduğu, H.B. Ülfet isimli eşinden Abdullah, İsmail Hakkı, A.T.isimli ve Nazik isimli eşinden Esat, Ülfet ve Mehmet isimli çocuklarının bulunduğu, Mazhar kızı B.B. ise H. B.eşi olduğu anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki, tapuda kayıt düzeltilmesi ve tespit taleplerini, tapu maliki ile mirasçıları isteyebilir. Bunun yanı sıra, Türk Medeni Kanununun 702. maddesinin son fıkrası gereğince ortaklardan her birinin topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabileceği ve bu korumadan bütün ortakların yararlanabileceği öngörüldüğünden elbirliği mülkiyetinde, ortaklardan her hangi biri de tek başına tapuda murisin kimlik bilgileri ilgili olarak düzeltme isteyebilir. Ayrıca bu işlerin, bir başka dava nedeniyle verilen yetkiye dayanılarak açılması da mümkündür. Böyle bir yetki verildiğinde yetkiye dayanarak talep eden kişinin aktif dava ehliyeti vardır. Somut olayda, Kazan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/218 E., sayılı dosyasında, davacı vekiline dava konusu 432 ve 433 parsellerde paydaş Abdullah, Ahmet ve İsmail H.baba adlarının, İs.H.B. adının, dava konusu 432, 433,472 ve 492 parsellerde ise H.B.baba adının düzeltmesi için dava açma yetkisi verildiği ancak davacının diğer talepleri bakımından kendisine yetki verildiğine dair yetki belgesinin dosya içerisinde bulunmadığı görülmektedir.Diğer taraftan, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.Bu nedenle kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Eldeki davada mahkemece, her ne kadar 433 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan E.B. Ali kızı E. B.olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de kadastro tutanağının 1957 yılında düzenlendiği oysa düzeltme sonucu tapuya malik yazılan Ali kızı Emine B. 1987 doğumlu olduğu ayrıca Hüseyin kızı E.A.nufus kaydındaki açıklama ile kadastro tutanağı birlikte düşünüldüğünde malikin Hüseyin kızı E.A. olma ihtimalinin bulunduğu kuşkusuzdur.Öte yandan kadastro tutanağında Abdullah kızı Büyük ve Mesud eşi Büyük'ten bahsedildiği halde bu kişiler hakkında araştırma yapılmadığı gibi tapu kaydında malik yazılan kişi(Mazhar kızı Büyük Bitik) ile aynı nufus bilgilerine sahip başka kimse olup olmadığının da araştırılmadığı, Mazhar kızı Büyükkadın'ın, M.İ.oğlu Halit'in eşi olduğu ve mirasbırakanlardan gelen payların H.B.adına yazıldığı gözetildiğinde Mazhar kızı B.B.adına yazılan payların dayanağının da araştırılması gerekirken bunun da yapılmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, öncelikle davadaki her bir talep bakımından davacıya yetki verilip verilmediğinin açıklığa kavuşturulması ondan sonra mülkiyet nakline sebebiyet verilmemesi için yukarıda değinilen hususlar gözetilerek gerekli araştırma ve incelemenin yapılması paydaş F. B.yönünden aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığının araştırılması mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları olup olmadığının sorulması, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetli değildir. Davalı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.