MAHKEMESİ: GAZİPAŞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 16/02/2010NUMARASI: 2009/328-2010/20Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacılar, miras bırakanın mal kaçırmak amacıyla 360 ve 664 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalılara temlik ettiğini, satışların gerçek olmadığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kayıtlarının iptalini ve miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler; asli müdahiller ise, 664 parsel sayılı taşınmaz yönünden aynı istekte bulunmuşlardır. Davalılar, dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldıklarını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemenin, çekişme konusu taşınmazların davalılara temlikinin muvazaalı olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararı Dairece, davanın reddinde bir isabetsizlik bulunmadığına işaret edilerek yalnızca avukatlık ücreti yönünden bozulmuş, mahkemece bozmaya uygun biçimde karar verilmiştir.Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava ve birleştirilen dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, asıl ve birleştirilen dava ile asli müdahillerin davalarının reddine karar verilmiştir.Gerçekten de, çekişmeli 360 ve 664 sayılı parsellerdeki miras bırakana ait payların satış işlemlerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı bulunduğu kanıtlanamamıştır. Nitekim bu husus, hükmüne uyulan Daire bozma ilamında da vurgulanmış ve hüküm yalnızca vekalet ücretleri yönünden bozulmuş olup, tarafların öteki temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ne var ki, bozma ilamına yanlış anlam verilmek ve asli müdahillerin asıl davaya katılmayıp birleştirilen davaya katıldıkları göz ardı edilmek suretiyle, sadece birleştirilen davanın davalısına vekalet ücreti ödemekle sorumlu tutulmaları gerekirken, kendilerine asıl davanın davalısı için de vekalet ücreti yüklenmesi doğru olmadığı gibi; birleştirilen davanın davalısına karşı asli müdahillerin her birinin ayrı ayrı vekalet ücreti ile sorumlu tutulmaları yerine her ikisine tek vekalet ücreti yüklenmesi de isabetsizdir. Tarafların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.