Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8164 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20655 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : ÇUMRA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 17/07/2013NUMARASI : 2011/496-2013/364Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ve davalı R. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanlarının temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek iptal-tescil isteğinde bulunmuşlardır.Davalılar, temlikin muvazaalı olmadığını, kayınvalide olan mirasbırakan tarafından davalı Yurdagül'e düğünde hediye olarak verildiğini bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 11 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan D.G. tarafından 29.04.1999 tarihli akitle satış suretiyle davalı Yurdagül'e temlik edildiği, onun da 26.08.2011 tarihinde davalı R.Ö. temlik ettiği, mirasbırakanın 27.11.2003 tarihinde öldüğü ve geride mirasçı olarak davacılar Hasibe ve Bahri ile dava dışı çocukları Gülten, Fatma, Hatice, Ali ve Ayten'den olma torunları Yasemin, Esra, Gökhan ve Bilgehan'ı bıraktığı, davalı Yurdagül ile mirasçılardan Ali'nin 26.04.1999 tarihinde evlendikleri anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarında ve l-4-1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmeside Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tesbitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.Somut olaya gelince, tüm dosya kapsamından mirasbırakanın, davalı Yurdagül'ün düğün töreni sırasında ona dava konusu taşınmazı hediye ettiği, sonrasında tapuda devrettiği, miras bırakanın yapmış olduğu temlikle ilgili olarak gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı kabul edilmelidir.Hal böyle olunca birleştirilen davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü yönünde hüküm kurulmuş olması bozmayı gerektirmiştir.Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddine,davalı R.Ö. vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.