MAHKEMESİ : HOPA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 28/09/2011NUMARASI : 2010/132-2011/147Taraflar arasındaki davadan dolayı Hopa Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 28.09.2011 gün 2010/132 E. - 2011/147 K. sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olarak 31.10.2012 gün ve 2012/11274 E. ve 2012/12039 K. sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi uyarınca kadastro öncesi sebebe dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, kök miras bırakan R.S.'nin mirasının paylaşılmadığı, çekişmeli taşınmazı R.ın oğlu .a sattığı, .ında davalıya bağışladığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; “Somut olayda çekişme konusu 367 ada 76 parsel sayılı taşınmazın kök miras bırakan R.S.zilyetliğinde iken, kadastro sırasında satış, taksim ve eklemeli zilyetlikle mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği belirtilerek davalı adına tespit ve tescil edildiğine göre 01/04/1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığından iptal tescil davasının reddine karar verilmesi, koşullarının oluşması halinde terditli istek olan tenkis yönünden gerekli araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle bozulmuştur.Ne var ki, dava dilekçesinin içeriğinden davanın muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptali tescil ve tenkis isteklerine yönelik olmadığı aksine 3402 sayılı Yasanın 12/3 maddesi uyarınca 10 yıllık hakdüşürücü süre içinde kadastro öncesi sebeplere tutunularak açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu anlaşılmaktadır. Dairenin karar düzeltmeye konu ilamında davayı nitelendirmesi maddi yanılgıya dayalı olup taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşturmaz.Dosya içeriği ve toplanan delilerden, 2000 yılında yapılan kadastro sırasında çekişmeli 367 ada 76 parsel sayılı taşınmazın O.. oğlu R.. S..'nin zilyetliğinde iken 1950 yılında oğlu .a sattğı, .ında 1975 yılında oğlu M. Ş..S.ye bağışladığı, M..Ş..S.'nin bu yere 1985 yılında ev yaptığından söz edilerek M. Ş..S..adına tespit edildiği, Hazinenin açtığı davanın kadastro mahkemesince reddedildiği , temyiz üzerine onanarak 31.10.2005 tarihinde kesinleştiği, R.. S..'nin mirasçılarından olan davacının 30.07.2010 tarihli dilekçe ile tespitin doğru olmadığı, Rıfat S.'nin ölümünden sonra taşınmazın R.ın tüm mirasçıları adlarına oğlu F.. tarafından kullanıldığı, davalının zilyetliğinin bulunmadığı, kök miras bırakan R..S..i'nin tüm mirasçılarının haklarının olduğu, kadastro sırasında yolsuz ve muvazaalı olarak davalı adına tesbit edildiği, tespitin iptal edilerek kök miras bırakan R.. S.. mirasçıları adlarına, mümkün olmaması halinde payı oranında adına tescil, o da olmadığı takdirde tenkis istekleriyle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece; kök miras bırakan R.ın 2 erkek 3 kız olmak üzere toplam 5 çocuğunun bulunduğu, köyde sadece F.O.ın memur olarak, kızlarında evlenerek köyden ayrıldıkları, .ın 11 çocuğu olduğu, köyde oğlu R..birlikte yaşadıkları, kök miras bırakan R..S..'nin mirasının paylaşılmadığı, dava dışı 368 ada 4, 9, 367 ada 74 ve 77 parsellerinde kök miras bırakan R.ın mirasçıları adlarına tespit edildiği, sadece çekişmeli yerin davalı adına tespitinin yapıldığı, bu durumun da R.ın mirasının paylaşılmadığını gösterdiği, R.ın taşınmazı oğlu .a sattığı, .ında davalıya bağışladığının ispatlanamadığı gerekçesiyle dava kabul edilmiş ise de mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapıldığından söz edilemez..Davacı kadastro tespit tutanağının içeriğinin doğru olmadığı iddiasıyla dava açmış, davalı ise tespitin doğru olduğunu belirterek davanın reddini istemiş olup davacı, kök miras bırakan R.ın taşınmazı 1950 yılında oğlu .a satmadığını, .ında 1975 yılında oğlu olan davalıya bağışlamadığını ispat etmelidir..Keşifte ve duruşmada dinlenen davacı tanıklarının bu yönlerde ayrıntılı ve açıklayıcı somut beyanları bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece taşınmaz başında yeniden keşif yapılarak davacı ve davalı tarafından bildirilen tanıklardan çekişmeli taşınmazın kök miras bırakan R..S..tarafından 1950 yılında oğlu .a satılıp satılmadığı, .ında 1975 yılında oğlu olan davalıya bağışlayıp bağışlamadığı, 1950 yılından bu yana taşınmazda kim/kimlerin hangi sıfatla zilyet oldukları, taşınmaz üzerindeki evin inşaatına hangi tarihte başlanıp bitirildiği, evde hangi tarihten bu yana kimin hangi sıfatla oturduğu yönünde ayrıntılı, açık ve net beyanları alınmalı, oluşacak sonuca göre karar verilmelidir. Değinilen hususlar gözetilmeksizin aksi düşünceyle eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Açıklanan hususlar davacının karar düzeltme isteği üzerine yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, karar düzeltme isteğinin HUMK.'nun 440. maddesi gereğince kabulüyle, Dairenin 31.10.2012 gün ve 2012/11274 E.ve 2012/12039 K. sayılı bozma kararının açıklanan nedenlerden dolayı ortadan kaldırılmasına, yerel mahkemenin Hopa Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 28.09.2011 gün 2010/132E-2011/147 K sayılı hükmün açıklanan nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.