Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8122 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7025 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: SAMSUN 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/03/2010NUMARASI: 2009/328-2010/119Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 3633 ada 11 parsel sayılı taşınmazda kardeşleri olan diğer paydaşlarla eşit paydaş olması gerekirken hatalı yazım sonucunda kardeşi H. T.’a fazla hisse yazılmış olduğunu, oysa anneleri H.Ç.in dava konusu taşınmazdaki tüm paylarını tüm çocuklarına eşit oranda tapuda satış suretiyle temlik ettiğini akit tablosunda bu durumun gözüktüğünü ileri sürerek, hatalı payların silinerek tüm paydaşların payının eşit olarak yazılması isteğinde bulunmuştur. Davalı, yazım hatalarının idari yoldan düzeltilmesi imkanı bulunduğunu, belirterek davanın reddini savunmuş, dahili davalılar ise hatanın kendileri tarafından yapılmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, maddi hata sonucunda tapuda paydaşların payının hatalı yazıldığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının, paydaşı olduğu 11 parsel sayılı taşınmazdaki payların hatalı yazıldığı iddiası ile eldeki davayı tapu sicil Müdürlüğü aleyhine açtığı bilahare taşınmazdaki diğer paydaşları dahili dava yoluyla davaya kattığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemece davalı ve dahili davalılar yönünden davanın kabulüne karar verilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere tapu iptal ve tescil istekli davalarda husumetin kayıt maliklerine yöneltilmesi gerektiği ve istisnai haller dışında Tapu Sicil Müdürlüklerinin bu tür davalarda taraf sıfatı bulunmadığı halde eldeki davada dava Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılmış ve taraf sıfatı bulunmayan tapu sicil müdürlüğü yönünden de davanın kabulüne karar verilmiştir.Öte yandan hakkında usulen dava açılıp husumet yöneltilmeyen kimselere (mecburi dava arkadaşlığı bulunan zorunlu haller dışında) dahili dava yoluyla taraf sıfatı verilemeyeceği gibi aleyhlerinde veya lehlerinde de hüküm kurulmayacağı tartışmasızdır. O halde dahili davalılar hakkındaki davanın dinlenemeyeceği gözetilerek bir hüküm kurulmaması gerekirken aleyhlerinde karar verilmiş olması doğru değildir. Ne varki, aleyhlerinde kurulan hükmü dahili davalılar temyiz etmediğinden anılan husus bozma nedeni yapılmamıştır. Ayrıca, eldeki davada taraf sıfatı bulunmayan davalı tapu sicil müdürlüğü yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru değildir.Öyleyse yerinde bulunmayan davacının tüm temyiz itirazlarının reddine. Yerinde görülen davalı Tapu Sicil Müdürlüğünün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.