MAHKEMESİ: SANDIKLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 23/10/2012NUMARASI: 2011/262-2012/423Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi davası sonunda, yerel mahkemece davanın, konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, bağımsız bölüme el atmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 683 ada 1 parselde yer alan 31 nolu bağımsız bölümün dava açıldığı sırada davacı adına kayıtlı olduğu, davalının kayıttan kaynaklanan herhangi bir hakkının bulunmadığı, davacının 03.05.2011 tarihinde taşınmazın boşaltılması için davalıya ihtarname keşide ettiği ve ihtarnamenin 06.05.2011 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının, babası Z. Ü. ve 6 tanıkla birlikte dava konusu taşınmazın boşaltıldığı ve anahtarının Z. Ü.'a teslim edildiğine ilişkin 20.05.2011 tarihli tutanak düzenledikleri, eldeki davanın 30.05.2011 tarihinde açıldığı ve dava açıldıktan sonra 06.09.2011 tarihinde davacının çilingir vasıtasıyla taşınmazın kapısını açtırması üzerine davalının annesinin davacı hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan şikayette bulunduğu anlaşımaktadır.Somut olayda, her ne kadar davacı soruşturma sırasında alınan 08.09.2011 tarihli beyanında taşınmazı davalının 4 aydır kullanmadığını ifade etmişse de fiili el atmanın ancak anahtarın teslimi ile sona erdiğinin kabulü gerekir. Oysa anahtarın davacıya değil davacının oğluna(davalının babasına) verildiği, davalının cevap dilekçesinde ailesiyle davacının husumetli olduğunu açıkça ifade ettiği, anahtarın davacının eline geçmediğinin çilingir marifetiyle taşınmaza girmesinden ve davalının annesi olan N.. Ü..'ın davacı hakkında şikayette bulunmasından anlaşılmakta olup taşınmazın 06.09.2011 tarihinden sonra davacının eline geçtiğinin kabul edilmesi gerekir. Hal böyle olunca, davacının dava açmakta haksız olmadığı anlaşıldığına göre yargılama giderlerinin davanın açılmasına sebebiyet veren davalı tarafa yükletilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı tarafın temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü 6100 sayılı HMK'nun 3/2 maddesi göndermesi ile 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.