Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8075 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 22232 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 12/07/2013NUMARASI : 2013/227-2013/404 Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Talep, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 107 ada, 1 parsel sayılı fındıklık- ahşap ev vasfındaki taşınmazın 13/01/1995 tarihli, tesis kadastrosu ile senetsizden Ali kızı, E.. K.. adına tespit ve tescil edildiği, ancak kayıt maliki E.. K..'ın nüfus kaydında baba adının "A.H." yazılı olduğunu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı, davanın kabulüne ilişkin hükmün davalı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür taleplerde kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. HMK'nin geçici birinci maddesi gereğince “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmayacağından” kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2011 tarihinden sonra yapılan taleplerin tapu müdürlüğüne ilgili sıfatıyla yöneltilerek yapılması gerekir. Bu tür kayıt düzeltme veya tespit taleplerinde, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır. 3-Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadıkları araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak Talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalıdır. 4-Talep konusunda tanıklar dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir. Talebin niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir.Tapu Müdürlüğü ilgili sıfatıyla davada yer aldığından yargılama giderlerinden (ve yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinden) sorumlu tutulmamalıdır. Ne var ki; somut olayda mahkemece ilgili Nüfus Müdürlüğünden yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki; Vakfıkebir Nüfus Müdürlüğünün 01/07/2013 tarihli cevabi yazısında "A.H.Kızı, E.. K.. (Ö. soyadı değişikliği ile B.) ile "Ali kızı, E.. K.. (Ö.soyadı değişikliği ile B.)" aynı kişi olduğunu kanıtlayacak dayanak belgeleri bulunmasa dahi nüfus kayıtlarının mernis veri tabanında incelenmesinde aynı kişi olduğu kanaatine varıldığı ancak aynı kişi olup olmadığına dair bilginin asıl kayıtlı olduğu B. ve Kumru Nüfus Müdürlüğünden sorulması gerektiği" bildirilmiş ise de bu konuda mahkemece araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidildiği görülmektedir. Hâl böyle olunca; talep konusu taşınmazın bulunduğu B.ve Kumru Nüfus Müdürlüğünden, ekte Vakfıkebir Nüfus Müdürlüğünün 01/07/2013 tarihli cevabi yazısı ve ekindeki nüfus kayıtları da gönderilerek, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “Ali kızı, E.. K.. (Ö. soyadı değişikliği ile B. " ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığının sorulması, aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler ölmüşlerse mirasçıları duruşmaya çağrılarak taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup -bulunmadığının sorulması, tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılıp tanıklar ve varsa tespit bilirkişilerinin taşınmaz başında dinlenmesi, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde inceleme yapılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi değildir. Davalı Tapu Müdürlüğünün bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.