Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8074 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19546 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : HAYRABOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2012/142-2013/236 Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava; tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacıların ortak mirasbırakanı F.Ş. 24/01/2011 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak çocukları Özkan, Servinaz, oğlu Necdet'in mirasçıları Özlem, Emel, Aydın, oğlu Hayrettin'in mirasçıları İsmail, Nevin ve Yener'i bıraktığı, davacıların çocuksuz ölen R.Ş. mirasçıları oldukları, kök muris F. Ş. kayden maliki bulunduğu 239 parsel sayılı taşınmazdaki 4/10 payını davalıya 13/05/2010 tarihli satış akdi ile temlik ettiği, temliki işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun Hayrabolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/64 Esas, 2007/30 Karar sayılı ve 2009/171 Esas, 2010/239 karar sayılı kesinleşen mahkeme ilamları ile sabit olduğu, anılan tapu iptal ve tescil davalarında mirasçı R.Ş. dışındaki mirasçılar bakımından miras payı oranında tapu iptal ve tescile karar verildiği, böylelikle mirasçı R.Ş. payının davalı üzerinde kaldığı, temlike konu paylı mülkiyete tâbi taşınmaz bakımından açılan ortaklığın giderilmesi davasının yapılan yargılaması sonucunda ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verildiği, Hayrabolu Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2011/31 Esas sayılı dosyası ile paya isabet eden bedelin paydaşlar adına bankaya bloke edildiği, davalının da tapu kaydında halen paydaş göründüğü, bu nedenle payına isabet eden değerin adına bankaya bloke edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar dava dilekçesinde; mirasbırakanları R.Ş.payına isabet eden 18.000,00 -TL. bedelin miras payları oranında tahsili istemi ile eldeki davayı açmışlardır.Mahkemece; davacıların mirasbırakanı R. Ş.çekişmeli taşınmazda payının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki; davacıların mirasbırakanı dışındaki dava dışı mirasçılar tarafından açılan davalar sonucunda yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun hükme bağlandığı ve kararların kesinleştiği, anılan davaların miras payları oranında açıldığı, davacıların mirasbırakanı R.Ş. payının davalı üzerinde kaldığı, ortaklığın giderilmesi davası sonucunda da taşınmazın 3. kişiye satışı yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verildiği, paya isabet eden bedelin davalı adına bankaya bloke edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Öteyandan davacıların murisleri R.Ş. sağlığında dava açmaması muvazaalı işleme geçerlilik tanıdığı anlamını taşımayacağı gibi ölümünden sonra da mirasçılarının dava açmasına engel teşkil etmeyeceğide kuşkusuzdur. Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.