Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 8063 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6909 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ: BOLU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 03/03/2010NUMARASI: 2008/322-2010/78Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları İ.’in dava konusu yedi parça taşınmazını gerçekte bedel ödenmediği halde mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak davalı oğluna satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek bir miras payları oranında tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlar, ayrıca 88 parselin 1/2 payının davacılardan Ş.adına tescilini talep etmişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, miras bırakan tarafından davalıya yapılan temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davacıların miras payı oranında tapuların iptal ve tesciline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptal tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden, miras bırakan İ.’in dava konusu 10, 101, 103, 104, 105, 85 parsel sayılı taşınmazlarındaki paylarını 27.07.2005 tarihli akitle ve satış suretiyle davalı oğlu M.a devrettiği görülmektedir. Mahkemece, yukarıda değinilen pay temliklerinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun saptanması ve benimsenmesi suretiyle davacıların miras payları oranında tapuların iptal ve tesciline karar verilmiş olması doğrudur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine, diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacılar, 88 parsel sayılı taşınmazın davacılardan Ş. ile davalı M.tarafından yarı yarıya 14000 lira bedelle satın alındığını ancak taşınmazın davalı M.adına tescil edildiğini ileri sürerek 1/2 payının davacılardan Ş.adına, diğer 1/2 payının ise muris muvazaası nedeniyle miras payları oranında adlarına tescili isteğinde bulunmuşlardır. Gerçekten de 88 parsel sayılı taşınmazın dava dışı üçüncü kişi konumunda bulunan D. A.dan 27.07.2005 tarihinde 1000 lira bedelle satın alınarak davalı M. adına sicil kaydının oluşturulduğu dosyadaki tapu kayıtları ile sabittir. 1/2 payın bedelinin davacılardan Ş. tarafından ödenerek sicil kaydının davalı adına oluşturulduğu iddiasına dayalı iptal tescil isteği inançlı işlem niteliğindedir. Böylesine bir iddianın ispatı ise 5.2.1947 tarih 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı gereğince ancak yazılı delille mümkündür. Diğer taraftan M.adına kayıtlı diğer 1/2 payın bedelinin mirasbırakan tarafından ödendiği iddiası ise gizli bağış niteliğinde olup, bu durumda da 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme kararının da olayda uygulama yeri bulunmamaktadır. Bu iddianın isbat edilmesi halinde ve talep bulunması durumunda tenkise konu olacağı şüphesizdir. Ancak eldeki davada tenkis isteği bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, dava konusu 88 parselin 1/2 payının bedelinin davacı Ş. tarafından ödendiği nedenine dayalı iptal tescil isteğinin yukarıda değinildiği üzere yazılı belge ile ispat edilememesi nedeniyle ve diğer 1/2 payın bedelinin miras bırakan tarafından verildiği gerekçesiyle gizli bağış iddiasına dayalı iptal tescil taleplerinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçe ile kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir. Davalının, bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.