Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8042 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6716 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: SİNOP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 21/02/2008NUMARASI: 2007/65-2008/73Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 456 ada 5 parsel sayılı taşınmaza davalının gecekondu yapmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürüp elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu taşınmazı haricen satın aldığını, bina bedelinin ödenmesi halinde yeri boşaltacağını belirtip, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalının önceki paydaşından haricen satın aldığı, mevcut barakayı iyileştirme yapmak suretiyle davalının ev haline getirdiği, iyileştirme bedeli üzerinden hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, iyileştirme bedeli üzerinde hapis hakkı tanınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 5 parsel sayılı taşınmazın kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı anlaşılmaktadır.Davacı, davalının bina yapmak suretiyle taşınmaza elatttığını ileri sürerek eldeki davayı açmış, davalı ise yerin zilyedi olduğunu söyleyen kişiden haricen satın aldığını, baraka olan binada iyileştirme yaparak şimdiki haline getirdiğini savunmuş, haricen satın almaya dair bir belge de sunmamıştır.Dosya kapsamı ile, davacı bağımsız malik olup, davalı ile mülkiyetten veya sözleşmeden kaynaklanan bir ilişkisi bulunmadığı açıktır. Davalının yeri haricen satın aldığını söylediği üçüncü kişinin de davacı ile bir ilgisi yoktur. Bu durumda, harici satın almaya dayalı davalı savunmasına itibar edilmesi söz konusu değildir.Hal böyle olunca; davalının mutlak elatmasının önlenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 08.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.