Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8008 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 7105 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ: MALKARA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ,TARİHİ: 23/03/2010NUMARASI: 2009/153-2010/106Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden bağımsız bölüm maliki olduğu kat irtifakı kurulmuş olan 61 parsel sayılı taşınmazındaki binanın projesine göre çatı olması gereken yerine, taşınmazla kayden bir ilgisi bulunmayan davalının projesine aykırı olarak çatı katı haline dönüştürmek amacıyla inşaat çalışması başlatmak suretiyle müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüyle elatmanın önlenmesine ve yıkıma karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden toplanan delillerden; çekişme konusu kat irtifakı kurulmuş olan 61 parsel sayılı taşınmazda, davacı ile dava dışı E.F.ve S. B.nun paydaş oldukları, dava dışı paydaşların rızasıyla onaylı projesine göre çatı olması gereken yerin projeye aykırı olarak çatı katı olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.Mahkemece, yapılan keşif sonucu elde edilen uzman bilirkişi (inşaatçı bilirkişi ) raporuna göre, davaya konu eklenti ve muhtesatın projeye aykırı olarak ortak alana yapılmış olduğu, ancak koşulların oluşması durumunda yöntemine uygun proje tadilatı yapılmak suretkiyle sorunun çözümlenebileceği bildirilmiştir.Bu durumda, taşınmazda kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı bulunmadığı halde, çekişmeye konu çatı katını haklı ve geçerli bir nedeni olmaksızın tasarrufunda bulunduran davalı bakımından elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yok ise de, davada yıkım da istenildiğine göre, gerek yıkım isteğinin değerlendirilmesi ve gerekse istenildiği takdirde proje tadilatı işleminin sonuçlandırılması bakımından taşınmazın diğer paydaşlarının da davada yer almaları zorunludur.Hal böyle olunca, dava dışı paydaşların davaya katılımlarının sağlanması, taraf teşkili sağlandıktan sonra yıkım isteği yönünden bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerinderi. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 7.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.