Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7968 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8238 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : GAZİANTEP 7. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/06/2013NUMARASI : 2012/82-2013/427Taraflar arasında görülen davada;Davacılar, çekişme konusu 858 ada 290 parsel sayılı taşınmazdaki 6000/202540 payı 20.07.1973 tarihinde tapu müdürlüğünde düzenlenen resmi akitle davalıdan satın aldıklarını, ancak bu satış işleminin tapu müdürlüğünce tapu kütüğüne işlenmemesi nedeniyle satın aldıkları payın tapu kayıtlarında gösterilmediğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir.Davalı, iddianın doğru olduğunu, açılan davayı kabul ettiğini belirtmiştir.Mahkemece; tapu kayıtlarında davacılar ya da davalı adına kayıtlı pay bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...................’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR-Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, tapuda düzenlenen 20.7.1973 gün ve 3807 yevmiye nolu resmi senetle davaya konu 6000/202540 payın, kayıt maliki M.. Y.. tarafından davacılara satıldığı, ancak satış işleminin tapu kütüğüne tescil edilmediği; daha sonra 858 ada 290 parsel sayılı taşınmazın otomasyon ve imar işlemlerine tabi tutulduğu, bu işlemlerle oluşan parsellerde davacılar ya da davalı adına pay tescil edilmediği anlaşılmaktadır.Bilindiği üzere; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur" (Türk Medeni Kanunu m. 705.. Tescilden önce mülkiyetin hangi hallerde kazanılacağı ise sözü edilen maddenin ikinci fıkrasında gösterilmiştir.Öte yandan, "ayni haklar, kütüğe tescil ile doğar, sınırlarını ve tarihlerini tescile göre alır" (TMK m. 1022/1), "kurulması kanunen tescile tabi ayni haklar, tescil edilmedikçe varlık kazanamaz" (TMK. m. 1021/1). Değinilen yasa hükümlerinde öngörüldüğü üzere hukukumuzda ayni hakkın doğumu ve kaldırılması tescil işleminin yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir deyişle, hak tescil edilmedikçe ayni hak niteliğini kazanamaz. Mülkiyetin nakledildiğinden söz edilemez. Belirtilen yasal düzenlemelere göre, davaya konu olayda mülkiyetin nakline ilişkin işlemin "tasarruf" aşamasında kaldığı, intikali sağlayan tescilin yapılmadığı gözetildiğinde, çekişmeli taşınmazdaki payın mülkiyetinin davacılara geçtiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Davanın reddine karar verilmesi, bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğrudur. Davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 2.50.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 01.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.