MAHKEMESİ : İSTANBUL 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 14/12/2011NUMARASI : 2010/885-2011/695Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasının yapılan yargılaması sonunda davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 5091 ada, 3 parsel sayılı taşınmaz 3 nolu dairenin davacılar arasında paylı mülkiyet hükümlerine göre kayıtlı olduğu davalının kayıttan ya da hukuki ilişkiden kaynaklanan ve tasarrufunu haklı kılan bir neden bulunmadığından elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğrudur.Ancak, davalı davacılar ile dava dışı müteahhit A. Ç. arasında düzenlendiği bildirilen 24.12.1999 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinden dolayı yüklenicinin dava konusu bölümü davalının babasına ait 7685 ada 1 parselde kayıtlı taşınmaz karşılığında devrettiğini, ayrıca bu konuda taraflar arasında 23.12.2003 tarihinde harici bir belge düzenlendiğini bunun yanında " isimleri zikredilen toprak sahiplerinden 3 nolu dairenin tapusu ile beraber satın almak üzere tanzim edildiği" notunu içeren 03.12.2008 tarihli bir senet düzenlendiğini savunmuştur.Bu savunmanın kanıtlanması durumunda harici satış olgusunun kabulü söz konusu olacağından, böylesi bir durumda da davalı yararına harici satış bedelinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı hapis hakkı tanınması ve bunun sonucu olarak da iyiniyetli kullanım nedeniyle ecrimisil isteğinin reddedilmesi gerekecektir.Hal böyle olunca, taraf delillerinin eksiksiz bir şekilde toplanılması, gerekirse dayanılan belge ve senet asıllarının istenilmesi ve toplanan delillerin açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mutlak biçimde elatmanın önlenmesine karar verilmesi doğru değildir.Kabule göre de; ecrimisil istenen dönem davacı tarafa açıklattırılmadan yazılı biçimde dava tarihinden geriye doğru 10 yıl için hesaplanan ecrimisilin hüküm altına alınması doğru değildir.Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları doğrudur. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.