Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7958 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 2763 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ: ADANA 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 04/11/2010NUMARASI: 2010/275-2010/786Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş olduğu 390, 391, 392, 393, 394, 395 ve 396 parsel sayılı taşınmazlarına davalıların ekim yapmak suretiyle müdahale ettiklerini, kendi payını kullanamadığını ileri sürerek, payına yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, elatma olgusunun keşfen saptandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekilince tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06.07.2011 Çarşamba günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat E. A. geldi, temyiz edilen vekili Avukat ile temyiz eden A.B., M. U. gelmediler, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davacının payına yönelik davalıların elatmalarının önlenmesine, davalı C. yönünden ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu 7 parça taşınmazda davacı ile birlikte davalılardan A.ve M.in annelerinin yanında dava dışı birçok kişinin paydaş bulundukları, diğer davalı C.'in kayden bir hakkının bulunmadığı, yapılan keşif sonucunda taşınmazların tamamının davalı C. tarafından kullanıldığı anlaşılmaktadır.Davacı, çekişmeli taşınmazlarda kendi payını kullanamadığını, davalıların ekim yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek payına yönelik eldeki davayı açmıştır.Mahkemece, tüm paydaşları bağlayan taksim olgusu ya da fiili kullanma biçiminin oluşmadığı benimsenerek davalı C.yönünden elatmanın önlenmesine ve bilimsel verilere uygun olarak davacının payına göre hesaplanan toplam 6.681,00.-TL ecrimisile karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı C.'in temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, teknik bilirkişinin raporunda da değinildiği üzere davalılar A.ve M.'in çekişme konusu 7 parça taşınmazda kullandıkları bir yer bulunmadığı saptandığı halde bu kişiler hakkında da elatmanın önlenmesine karar verilmiş olması doğru değildir.Davalılar A. ve M.'in bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 825.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 06.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.