Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7933 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20330 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 11/04/2013NUMARASI : 2012/138-2013/270Taraflar arasında görülen itirazın iptali ve icra inkar tazminatı davası sonucunda yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı isteğine ilişkindir.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, davacının, davalıların, kendisi ve davadışı kardeşleri aleyhine açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddildiğini, davalı kardeşlerinin kullandıkları taşınmazlar için 7.500,00 TL ecrimisil talebiyle yapılan Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2011/7210 esasında kayıtlı icra takibine davalıların itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalıların %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi isteğiyle elde ki davayı açtığı; davalıların, dava konusu taşınmazın 1992-2008 yılları arasında hiç ekilmediğini ve kullanmadıklarını, 2008 yılından beri kiraya verdiklerini, aldıkları kira paralarını ise babalarının vergi borçlarına yatırdıklarını belirterek davanın reddini savundukları anlaşılmaktadır.Mahkemece, 31/01/2013 tarihli celsede davacıya 2 haftalık kesin süre vererek hangi taşınmaz ile ilgili ecrimisil talebinde bulunduğunu belirtmesinin istendiği, ancak, bu süre içerisinde davaya konu taşınmazın bildirilmediği gerekeçesiyle, kesin mehile uymama nedeniyle ispat edilemeyen davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Hemen belirtilmelidir ki, davacı taraf, HMK'nin 119. maddesi gereğince, dava dilekçesinde, dava konusunu ve vakıaları bildirmek, iddia edilen her bir vakıanın hangi delille ispat edileceğini göstermek zorundadır. Ayrıca, HMK'nin 121. maddesi uyarıncada başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dava dilekçesinde yer alması gerekmektedir.Somut olayda,dava dilekçesinde sözü edilen tapu iptal - tescil davasının, davalılar tarafından davacı ve dava dışı kardeşleri aleyhine 1459 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak harici satışa dayalı olarak açıldığı ve davanın, Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 4.2.2008 günlü 2007/345 esas, 2008/56 karar sayılı kararıyla reddedildiği, derecattan geçmek suretiyle kesinleştiği; anılan davanın konusu 1459 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Yasa uygulaması nedeniyle kaydının kapatılarak 5332 ada 12,109,110,111 nolu parseller olarak yeniden tescil edilidiği, oluşan 5332 ada 12 parsel sayılı taşınmaz da eldeki davanın tarafları ile birlikte dava dışı kardeşlerinin paydaş kılındığı, diğer parsellerin üçüncü kişiler adına tescil edildiği görülmektedir.Davacının, dava dilekçesinin deliller bölümünde de yukarıda sözü edilen Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 4.2.2008 günlü 2007/345 esas, 2008/56 karar sayılı dava dosyasını gösterdiği, açıklamalar kısmında da bu dava dosyasına atıfta bulunduğu görülmektedir. Bu durumda; eldeki davaya konu taşınmazın, Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2007/345 esas sayılı davasına konu edilen eski 1459 yeni 5332 ada 12 parsel sayılı taşımaz olduğu sabittir.Hal böyle olunca, işin esasına girilmesi, iddia ve savunma doğrultusunda tarafların tüm delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nin 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.