MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 31/12/2008NUMARASI: 2007/398-2008/598Taraflar arasında görülen davada;Davacı, kayden paydaş olduğu, 25 parsel sayılı taşınmazda payına karşılık gelen daireyi davalının kiraya vererek haksız biçimde kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının iddialarını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden çekişme konusu 25 parsel sayılı taşınmazın 8/170 payının davacı adına kalan payların dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu, davalının kayda dayalı bir hakkının bulunmadığı, taşınmaz arsa niteliğinde ise üzerinde ruhsatsız bir binanın yer aldığı anlaşılmaktadır. Mahallinde yapılan keşif sonucu bilirkişi düzenledikleri raporlarında çekişmeye konu edilen bölümün halen boş olduğunu rapor etmişler, davacı ise, bilirkişilerce belirlenen yerin payına karşılık öngörülen yer olmadığını iddia etmiş ise de bu husus açıklıkla saptanmış değildir.Bu durumda, öncelikle paydaşlar arasında fiili kullanım biçiminin oluşup oluşmadığının, oluşmuşsa davacıya özgülenen yerin binanın hangi bölümüne isabet ettiğinin, bu bölümün davalının kullanımında olup olmadığının belirlenmesi uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunludur.Hal böyle olunca, hükme yeterli bir araştırma yapılmak suretiyle, tüm taraf delillerin toplanması, taşınmazda fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, fiili kullanma biçimi oluşmuş ve davanın kullanımına bırakılan bölümü davalı kullanıyor ise davacının kabul edilmesi, oluşmamış ise, davalının kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkının olmadığı gözetilerek yine davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir.Davacının temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 5.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.