Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7886 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 6021 - Esas Yıl 2010





MAHKEMESİ : KARTAL 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 18/06/2009NUMARASI : 2007/12-2009/221Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 740 ada 7 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde “1149 m2'sinden fazlası hazineye aittir” şerhinin bulunduğunu, anılan taşınmazın iskanen dağıtılan tapu kaydına dayanılarak tespit ve tescil edildiğini, tevhit ve ifraz sonucu oluşan parsellerin davalı adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek, hazineye ait 1631 m2'lik fazlalığın tapusunun iptaliyle hazine adına tescili isteminde bulunmuştur.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.Dava, tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, davaya konu taşınmazlarda hazinenin paydaş kılınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 740 ada 7 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 05.07.1947 tarihinde kesinleştiği ve beyanlar hanesinde " çıkan fazlalık hazineye aittir " yönünde şerhin bulunduğu, anılan taşınmazın tevhit ve ifrazı sonrası tapuda kayıtlı bulunan 2228 ada 12 ila 21 nolu parsellerin oluştuğu ve anılan parsellerden 12,13,14 ve 15 nolu parsellerin beyanlar hanesine fazlalık şerhinin taşındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, kayıtta var olan "kayıt miktar fazlasının hazineye ait olacağı" şerhi iptal edilmedikçe hukuki varlığını ve bundan kaynaklanan hak korunacağından davanın kabulüne karar verilmesi kural olarak doğrudur. Nevarki, 3194 Sayılı Yasanın 15.maddesi hükmü uyarınca alınacak Encümen Kararına dayalı olarak ifrazının mümkün olması halinde taşınmazların ifraz edilerek davacı adına tesciline karar verilmesi olanaklıdır. Oysa mahkemece bu yönde araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. Hal böyle olunca, davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarında arsa olarak tescil edildiği görülmekle, imar mevzuatına göre ifrazın mümkün olup olmadığının sorulması alınacak yanıta göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir.Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.