Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7882 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 5116 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ: GAZİANTEP 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 05/07/2012NUMARASI: 2012/334-2012/499Yanlar arasında görülen tespit davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;Dava, tapu kayıt maliki ile aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Davacı, 1615/2400 pay sahibi olduğu 3579 ada 39 nolu parselle ilgili dava dışı paydaş Z. Kurt tarafından açılan dava neticesinde Gaziantep 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2006/2355 Esas, 2008/3149 sayılı kararı ile anılan taşınmazın satış suretiyle ortaklığının giderilmesine karar verilerek satıldığını, ancak ismi İ.Y. olduğu halde tapu kaydında sehven Y. K..olarak yazılı olması sebebi ile payına isabet eden satış bedelinin Y.K. adına bankaya depo edildiğini ileri sürerek sözkonusu taşınmazın 1615/2400 payının eski malikinin kendisi olduğunun tespitine karar verilmesini isteyerek davayı hasımsız açmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen 382/1 maddesinde; “Çekişmesiz yargı, hukukun mahkemelerce, aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır” hükmüne yer verilmiş; bu ölçütler ise ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller olarak ifade edilmiştir. Eşya hukukunda çekişmesiz yargı işlerini düzenleyen 382. maddenin 2-ç/1 fıkrasında “Taşınmaz üzerinde taraf oluşturulmasına ve hak ihlaline sebebiyet vermeyecek düzeltmelerin yapılması” çekişmesiz yargı işi sayılmıştır.Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu önce genel çerçevesi belirlenerek, daha sonra da mümkün olduğunca sayılarak belirtilmiştir. Ancak bu sayma sınırlı olmadığından yasa maddesinde sayılmayan fakat çekişmesiz yargı ölçütlerini taşıyan diğer işlerin de çekişmesiz yargı işi olarak kabulü gerekir. Yani, 382. maddede sayılmamakla beraber çekişmesiz yargının ölçütlerinden birini veya birkaçını taşıyan bir iş de çekişmesiz yargı işi olarak değerlendirilebilir. Öte yandan; 6100 sayılı HMK’nin geçici 1. maddesinde; “Bu kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, anılan Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de , görev dava şartlarından olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırmalıdır. Dilekçe içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, eldeki dava da, dava konusu kapsamı itibariyle mülkiyet uyuşmazlığı içermemekte, yeni bir hak ileri sürülmemekte olup istek ortaklığın giderilmesi yoluyla satılan ve paydaş adına bankaya bloke edilen satış bedelinin tahsilini sağlamak amacıyla paranın adına bloke edildiği paydaş ile ayni kişi olduğunun tespitinden ibarettir. Bu kapsamda olduğu sürece davanın çekişmesiz yargı olarak kabulü zorunludur. Talep tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 383. maddesine göre de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemeleridir. O halde, dava şartının yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esastan sonuçlandırılması doğru olmadığı gibi, davada ilgili sıfatı ile tapu sicil müdürlüğünün yer almasının sağlanmamış olması da doğru değildir. Davacı vekilinin belirtilen nedenlerle temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yerolmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.