Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7877 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7623 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 05/06/2013NUMARASI : 2012/117-2013/270Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği bakımından ise davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi İlknur Acar'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Dava; bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup mahkemece hüküme uyulan bozma ilamı uyarnınca elatmanın önlenmesi bakımından karar verilmesine yer olmadığına,ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Davacı; 793 parsel sayılı taşınmazda yer alan 7 nolu bağımsız bölüm davalı adına kayıtlı iken 10/10/2005 tarihinde satın alma yoluyla iktisap ettiğini, taşınmazın 30/06/2006 tarihinde teslim edilmesi kararlaştırıldığı halde anlaşmaya uyulmadığı için 01/09/2006 tarihli yazı ile tesliminin istenildiği ancak sonuç alınamadığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, taşınmazı satım tarihinde davacıya teslim ettiğini, ve halen boş olarak durduğunu, istenen ecrimisil fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; "...davalının çekişmeli yere elattığı gerekçesiyle dava kabul edilmişse de, keşif sırasında çekişmeli bağımsız bölümün kapısının kapalı olduğu, taraflar arasındaki çekişmeyi giderici nitelikte usulüne uygun veriler saptanmadan davalının elattığı benimsenerek davanın kabulü cihetine gidildiği, nitekim, davacının dava dilekçesinde, tanık deliline de dayandığı halde tanık isimleri sorularak tespit edilmediği ve tanıklarını bildirme imkanının sağlanmadığı, diğer taraftan, davalı çekişmeli yerin anahtarını davacıya teslim ettiğini, davacı ise teslim edilmediğini iddia ettiklerine göre, iddia ve savunma doğrultusunda araştırma yapılarak haklılık durumunun saptanmadığı, şayet anahtar davalı tarafından teslim edilmemişse, elatma olgusunun devam ettiğinin kabulü, aksi takdirde elatma olgusubulunmadığı kabul edilerek neticeye gidilmesi, halen anahtarın kimde olduğunun saptanamaması durumunda bir çilingir aracılığı ile çekişmeli dairenin kapısının açtırılarak içerde keşif icra edilmesi ve davalıya ait herhangi bir eşyanın varlığı halinde de elatma olgusunun devam ettiği gözetilerek bir karar verilmesi gereğine " değinilerek bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda elatmanın önlenmesi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil isteği yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından ecrimisile hasren temyiz edilmiştir.Hemen belirtilmelidir ki; bozmaya uyan mahkemenin bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapmak ve orada gösterilen doğrultuda hareket etmek zorunluluğu bulunmaktadır. Bozmaya uyulmuş olmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğacağı , bu durumun kamu düzeni ile ilgili olacağı ve re'sen gözetileceği kuşkusuzdur.Ne var ki; hükmüne uyulan bozma ilamında taraflar arasındaki hukuki ihtilafın nitelemesi yapılarak izlenmesi gereken yol açıkça gösterildiği ve mahkemece de bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gereğinin yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.Bilindiği üzere; gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır.Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davacının kayden maliki olduğu bağımsız bölümü davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın anahtarını uhdesinde bulundurarak davacıya teslim etmediği böylelikle davacının tasarrufuna engel olduğu dolayısıyla 7 nolu bağımsız bölümde fuzuli şagil konumunda olan davalının ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiğinde kuşku yoktur. O halde; ecrimisil bakımından hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılması, apartman yönetimi tarafından bağımsız bölümün anahtarının değiştirildiği tarihin belirlenmesi, 7 nolu bağımsız bölüm için davalı tarafından ödenen aidat makbuzlarının apartman yönetiminden getirtilmesi, davalının 2008 yılı, 8. ayına kadar aidatları ödendiğine ilişkin savunmasına yönelik araştırma ve inceleme yapılması, hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı ve eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli değildir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi yollamasıyla) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.