MAHKEMESİ: ÇERMİK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 14/05/2012NUMARASI: 2012/40-2012/130Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, tetkik hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp, düşünüldü; Dava, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacının davasından feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının, miras bırakanları A..E..ile Sisi Ekinci’ye ait olan 58 parça taşınmazın kadastro tespiti ile davalılar adına tescil edildiğini, davalıların kız çocuklarına mal vermemek, mirastan mal kaçırmak için kendi adlarına tescili sağladıklarını, taşınmazlarda 1/8 miras payı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açtığı, yargılama sırasında ibraz ettiği 09.05.2012 tarihli dilekçesi ile, davalılar ile anlaştığını, bu nedenle davadan feragat ettiğini bildirdiği, mahkemece, davacının anılan feragat beyanı gözetilerek davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.Davacının, 04.06.2012 tarihli temyiz dilekçesinde ise, açtığı tapu iptal ve tescil davasının ilk duruşma günü gelmeden davalıların taşınmazların miras bırakanlara ait olduğunu kabul ederek kendisine miras payını verecekleri yolunda kandırdıklarını, hile suretiyle davadan feragat etmesini sağladıklarını, okuma yazma bilmediğini, feragatin özgür iradeye dayalı olmadığını ileri sürerek temyiz isteminde bulunduğu görülmektedir.Hemen belirtilmektedir ki, davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez ( rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur.Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (BK. Madde 23 vd ), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir.Keza, 6100 sayılı HMK'nun 311. maddesi, ''feragat ve kabul kesin hüküm gibi sonuç doğurur. İrade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir.'' hükmünü öngörmektedir.Hal böyle olunca; mahkemece, feragatin hileye dayalı olduğu iddiasının hadise şeklinde (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 162. ve 163. maddeleri-önsorun) aynı dava içerisinde her türlü delille ispatının mümkün olduğu gözetilerek, bu yöndeki taraf delillerinin toplanması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi için hüküm bozulmalıdır.Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.