Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7844 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 5441 - Esas Yıl 2007





MAHKEMESİ: BOZKURT (DENİZLİ) ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 24/05/2006NUMARASI: 2003/65-22Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacılar, miras bırakanın ..parça taşınmazını güvenilir kişiyi ara malik kılarak ve satış suretiyle, ..adet taşınmazını ise ölünceye kadar bakma aktiyle doğrudan torunu olan davalı M..ya ..ada . sayılı parselin 1/2 payını ise hibe ile oğlu M..temlik ettiğini; ayrıca ..ada .. parsel sayılı taşınmazdaki payını gayrimenkul satış vaaadi sözleşmesiyle oğlu M.. temliki nedeniyle adı geçenin kadastro mahkemesine açtığı dava sonucunda ..sayılı parselin tamamının M.adına tescil edildiğini, bilahare 1.7.1997 tarihinde M.'in anılan taşınmazları dahi davalı G..e devrettiğini; yine davalı M..'nında asıl davanın açıldığı 11.12.2003 tarihinde üzerine kayıtlı .parça taşınmazı diğer davalı S...a intikal ettirdiğini; yapılan bütün işlemlerin kendilerinden mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürüp; tapu iptali ve miras payı oranında tescil, olmazsa tenkis isteğinde bulunmuşlar; davacılardan M...25.8.2005 tarihinde davalarından feragat ettiğini bildirmiştir.Davalılar; iddiaların yerinde olmadığını, murisin iradesine uygun işlemler yapıldığını belirtip, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece; davacı M..yönünden feragat nedeniyle, davalı M..bakımından husumet yokluğundan 181 ada 5 parsel hakkında bağış ile devredildiğinden dolayı davanın reddine diğer çekişmeli taşınmazlar bakımından ise muvazaa olgusu sabit görülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10.7.2007 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vz.vekili vekili Avukat H...Ö..ile temyiz edilen vs.vekili Avukat N..A..geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S..T..tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü : -KARAR-Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu ..ada ..ada ..ada .. ve ..parsel sayılı taşınmazlar ile ..ada .sayılı parseldeki 1/5 pay temlikinin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğu, son kayıt maliki S..ise bu parseller bakımından Türk Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğunda bulunmadığı belirlenmek ve bu olgu mahkemece benimsenmek suretiyle davanın kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.Davalıların bu parsellere yönelik temyiz itirazları yerinde değildir,reddine.Ancak, ..ada .. ve .. sayılı parsellerin miras bırakan tarafından torunu davalı M..'ya 11.10..1999 tarihinde ölünceye kadar bakma akti ile temlik edildiği, onun tarafından da davalı S..a 11.12.2003 tarihli akitle ve satış suretiyle intikal ettirildiği anlaşılmaktadır.Davacılar, anılan bu temliklerin de kendilerinden mal kaçırma amacıyla gerçekleştirildiğini ileri sürmüşlerdir. Bilindiği üzere;ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir bağıttır. (B.K.m.5ll).Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir.Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlu suda bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer.(B.K.m.5l4).Hemen belirtmek gerekirki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması,yada alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz..Kural olarak bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikinde muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa,irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir.Böyle bir iddia karşısında, aslolan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır.(B.K.m.l8).Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez;akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır.Bu haldede Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun l.4.l974 gün ve l/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur. Miras bırakanın,ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri,elinde bulunan mal varlığının miktarı,temlik edilen malın,tüm mamelekine oranı,bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların gözönünde tutulması gerekir. Somut olaya gelince; miras bırakan M'nın 1911 doğumlu olup, 92 yaşında öldüğü; ölümünden önce 2 yıl süre ile yatalak halde yaşadığı ve kendisine davalı olan torun M..'nın baktığı ve gereksinimlerini karşıladığı dosya kapsamıyla sabittir.Buna göre, somut olgular yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, miras bırakan tarafından .. ada .. ve ..sayılı parsellerle ilgili yapılan temlikin bakım karşılığı olup, muvazaalı olmadığı kabul edilmelidir.Hal böyle olunca; ..ada ..ve ..parsel sayılı taşınmazlar bakımından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu üzere, hüküm kurulmuş olması doğru değildir.Davalıların bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir.Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, , 13.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren avukatlık ücret tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 500.00.-YTL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.7.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.