MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. SULH HUKUK MAHKEMESİTARİHİ : 16/05/2013NUMARASI : 2012/1056-2013/502Taraflar arasında görülen ecrimisil ve birleşen faydalı masrafların tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;-KARAR-Asıl dava ecrimil, birleşen dava; taşınmazlar için yapılan faydalı masrafların tahsili isteklerine ilişkindir. Davacı, kat mülkiyeti kurulu 1605 ada 7 parseldeki 4 nolu meskeni 27.06.2008 tarihinde ölen mirasbırakan annesinin vasiyetname yolu ile kendisine bıraktığını, anılan bağımsız bölüm ile aynı taşınmazda yeralan ve ruhsata bağlanmayan çatı katını murisin ölümünden beri davalının kiraya vererek kullandığını ve elde ettiği gelirleri vermediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 4 nolu bağımsız bölüm için kira bedellerinin tamamı, çatı katı için miras payına isabet eden kira bedelleri olmak üzere toplam 3.475 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen dava yönünden de; vasiyetname açıldıktan sonra taşınmazlara masraf yapılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek kötüniyetli açılan birleşen davanın reddini savunmuştur. Davalı; davacı aleyhine açtığı tapu iptali tescil ve tenkis davasının derdest olup, neticesinin beklenmesi gerektiğini, çatı katı ile 4 nolu bağımsız bölümün murisin sağlığında da boş olduğunu, 4 nolu bölümün 03.02.2009 tarihinde anahtarının davacı tarafça değiştirilmesi sebebi ile olayın ceza soruşturmasına konu edildiğini, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiş, birleşen davası ile de; vasiyet yolu ile davalıya bırakılan 4 nolu bağımsız bölüm ile murise ait 3 nolu bölümün yeraldığı 4 katlı binanın bulunduğu 1605 ada 7 nolu parsel ile yine davalının paydaşı olduğu 5029 ada 4 nolu parsel için faydalı masraflar yaptığını ileri sürerek, şimdilik 6.500.-TL faydalı giderin harcandığı tarihlerden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, asıl davanın 2.900 TL yönünden, birleşen davanın ise 4.975 TL yönünden kısmen kabullerine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesince; ''...Kural olarak paydaşlar intifadan men etmedikçe birbirlerinden ecrimisil talep edemezler. İntifadan men koşulunun gerçekleşmesi ise; ecrimisil istenen süreden önce davacı paydaşın davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin davalı paydaşlara bildirilmiş olmasına bağlıdır. İntifadan men koşulunun gerçekleştiği iddiası yemin dahil her türlü delille ispatlanabilir. Bu koşul dava şartı niteliğinde olduğundan gerçekleşip gerçekleşmediğinin mahkemece re'sen araştırılarak saptanması gerekmektedir. Tarafların murislerinden kalan çatı katında taraflar paydaş olduğuna göre; çatı katı için intifadan men koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği hususunun mahkemece re'sen araştırılması gerekmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda 4 nolu bağımsız bölüm için ecrimisil hesabı murisin ölüm tarihinden itibaren hesaplanmıştır. Ancak tarafların murislerinden kalan 4 nolu bölüm vasiyenamenin tenfiz tarihi olan 28.04.2009 tarihinde davacıya intikal etmiştir. Bu bölümün anahtarlarının davacıya davalının cevabında belirttiği gibi 03.02.2009 tarihinde geçmiş olduğu davalı tarafça ispat edildiği takdirde; bu bölüm için mahkemece ecrimisile hükmedilemeyecektir. Aksi halde; davacının vasiyetnamenin tenfiz tarihi olan 28.04.2009 tarihinden ecrimisil isteme hakkı bulunmaktadır. Mahkemece; tarafların delileri toplanmak suretiyle, bu konuda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. 4 nolu bağımsız bölümün vasiyetnamenin tenfizi işlemi ile tamamının davacıya intikali sağlandığından davalının (birleşen davanın davacısının) bu taşınmazın doğalgaz dönüşümüne ilişkin faydalı masrafların tamamını davacıdan isteme hakkı bulunmaktadır. Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre 4 nolu bölüm için davacının miras payına isabet eden alacağın davacıdan tahsili yönündeki hükümde isabet yoktur. Davalı, tarafların elbirliği halinde malik oldukları muristen kalan 3 nolu bağımsız bölüme yaptığı faydalı masrafları talep etmektedir. 3 nolu bağımsız bölümün, davalının tasarrufunda olup olmadığı mahkemece belirlendikten sonra davalının tasarrufunda değilse bu yere yaptığı faydalı giderleri davacıdan miras payı oranında isteyebileceği gözetilmek suretiyle hüküm kurulmalıdır.'' gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; davaya konu kat mülkiyeti kurulu 1605 ada 7 parseldeki 4 nolu bölümün tarafların mirasbırakanı Zeynep 'a ait iken, davacı kızına vasiyet yolu ile bıraktığı ve vasiyetnamenin tenfizine istinaden 28.04.2009 tarihinde davacı adına tescil edildiği, yine birleşen davaya konu yapılan aynı yerdeki 3 nolu bağımsız bölümün muris adına, 5029 ada 4 parsel sayılı taşınmazın yine vasiyetnamenin tenfizine istinaden 1/2 payının davacı adına, 1/2 payının dava dışı mirasçı Nuray adına kayıtlı olduğu, muris Zeynep 'ın 27.06.2008 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak dosyaada taraf olarak yeralan eşi Nezih , kızı G.. A.. ile dava dışı çocukları Nuray () ile Önder 'ın kaldıkları anlaşılmaktadır.Hemen belirtmek gerekir ki; hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılarak, asıl davada 4 nolu bağımsız bölüm yönünden ecrimisil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, birleşen dava bakımından 4 nolu bölüm için Nezih 'ın yaptığı faydalı masrafın payı oranında davalı Gülay'dan tahsiline karar verilmiş olmasında da bir isabetsizlik yoktur. Davacı-birleşen davanın davalısı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine. Davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava bakımından;Tanık olarak beyanı alınan aynı zamanda mirasçılardan Önder'in eşi olan Ayşe Hanım 'ın anlatımda; davaya konu 1605 ada 7 parselde yeralan bağımsız bölüm numarası bulunmayan çatı katının kira parasını murisin ölümünden sonra kendilerinin aldıklarını beyan etmiştir.O halde, asıl davaya konu çatı katını davalının tasarruf etmediği, diğer bir söyleyişle bu bölüm yönünden de davalının ecrimisilden sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden, bu yerle ilgili ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Birleşen dava bakımından ise;Bilindiği üzere bozmaya uyulmuş olmakla bozma gereklerinin aynen yerine getirilmesi zorunludur. Bu durum usuli kazanılmış hakkın bir gereği olup re'sen gözetilmesi gerektiğinde kuşku yoktur.Ne var ki; mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma ilamının gereğinin eksiksiz olarak yerine getirildiğini söyleyebilme olanağı yoktur.Şöyle ki; bozma ilamında açıkça; ''3 nolu bağımsız bölümün, davalının tasarrufunda olup olmadığı mahkemece belirlendikten sonra davalının tasarrufunda değilse bu yere yaptığı faydalı giderleri davacıdan miras payı oranında isteyebileceği'' belirtildiği ve tanık anlatımları ile tüm dosya kapsamından; 3 nolu bağımsız bölümün davalının tasarrufunda olmayıp, murisin öldüğü tarihten beri dava dışı mirasçı Önder 'ın oturduğu belirlendiği halde davacı Nezih'in bu bölüm için yaptığı masrafların miras payı oranında davalı Gülay'dan tahsiline karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi, yine birleşen davaya konu 5029 ada 4 nolu parselle ilgili davacı Nezih'in yaptığını iddia ettiği masraflarla ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir. Davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün belirtilen nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.