MAHKEMESİ: ALİAĞA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 18/11/2009NUMARASI: 2006/144-2009/550Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;Davacı, kayden maliki olduğu 3 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin kira bedelini vekaleten tahsil eden davalının kendisine bir ödeme yapmadığını, vekalet ilişkisini kötüye kullanarak sebepsiz zenginleştiğini, 2004 yılında vekaletten azledilmesine rağmen kira bedellerini almaya devam ettiğini, yine maliki olduğu 2 nolu bağımsız bölümü ise haksız biçimde kullandığını ileri sürüp, elatmanın önlenmesine, 14.683,40.-TL alacak ve 8.677,50.-YTL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı, davacı ile arasındaki vekalet ilişkisi gereği taşınmazdaki binanın inşaat işini üstlendiğini, masrafların tamamını karşıladığını, dava konusu 2 nolu bağımsız bölümü bu nedenle ve davacının rızası ile kullandığını, 3 ve 9 nolu bağımsız bölümleri inşasında kullanılan malzeme karşılığı üçüncü kişilere kiraladığını, sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, çekişme konusu bağımsız bölümlerin kayden davacıya ait olduğu, taraflar arasında bina yapımı ile sınırlı biçimde vekaletname düzenlendiği davalının kira sözleşmesi yapma yetkisi olmadığı, 2 nolu bağımsız bölümü haksız kullanan davalının vekaletsiz iş gördüğü gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. Asıl ve birleşen dava, alacak, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.Mahkemece, her iki davanın da kısmen kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan deliller ile çekişmeye konu 3 ve 9 nolu bağımsız bölümlerin kira bedellerini vekil davalının tahsil edip davacıya ödemediği, yine, birleşen davada, 2 nolu bağımsız bölümü davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın kullandığı saptanmak ve kayda üstünlük tanınmak suretiyle elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.Davalının öteki temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu, davalının kayıttan ve mülkiyettin kaynaklanan bir hakkı olmamasına rağmen 2002 yılından beri kullandığı, davacının bu süre zarfında ses çıkarmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının taşınmazı uzun süredir kullanımının muvafakate dayalı olduğunun ve dava açılmakla muvafakatin geri alındığının ve kötü niyetli zilyedin ödemekle yükümlü olduğu ecrimisilden sorumlu tutulamayacağının kabulü gerekir. O halde, ecrimisil isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedene hasren HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.7.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.