MAHKEMESİ: TEKİRDAĞ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİTARİHİ: 02/10/2006NUMARASI: 1997/177-785Taraflar arasında görülen davada;Davacı Hazine, .parsel sayılı taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki kıyıda kaldığını ileri sürüp, tapunun iptali ile elatmanın önlenmesi ve yıkım istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar, Daire “...Kıyının 3621 Sayılı Yasa çerçevesinde çözümleneceği, davacı Hazineye bu hususta idareye başvurması için önel verilip, kıyı çizgisinin belirlenmesinin gerektiği...”bildirilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, 3621 Sayılı Yasaya göre kıyı çizgisinin belirlenemediği gerekçesi ile davanın reddine dair verilen karar, Dairece bu kez de “...3621 Sayılı Yasanın emredici hükümler içerdiği, ilgili birimlere yeniden başvurulup, beklenmesi, belirlenmemesi halinde yasal yükümlülükler göz önünde bulundurularak hüküm kurulması gerektiği...”bildirilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve oluşturulan bilirkişi heyetince kıyı kenar çizgisi belirlenerek, çekişmeli taşınmazın kıyıda kalmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi .. ....raporu okundu, düşüncesi alınd??. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR-Dava, 3621 Sayılı Yasaya dayalı tapu iptali ve terkin elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; özellikle mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamında gösterildiği şekilde 28.11.1997 Tarih 5/3 Sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı gereğince elde edilen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere çekişme konusu taşınmazın tanımı 3621 Sayılı Yasanın 4. maddesinde yapılan kıyıda kalmadığı belirlenmek suretiyle iptal ve kayıt terkini yönündeki isteğin reddedilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı Hazinenin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.Ancak, kayden davacıya ait çaplı taşınmaz üzerindeki binanın kıyıya tecavüzlü olduğu keşfen sabittir. Kıyılar Anayasanın 43. maddesi ve Türk Medeni Kanununun 715. maddesi uyarınca kamu malı niteliğinde olup, umumun yararlandığı yerlerdendir. Yasalarda belirtilen istisnalar dışında ( 3194/6 ve 7. maddeleri) kıyılarda herhangi bir yapılanmanın yasal dayanağı bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, taşkın yapının yıkımı konusundaki istekle beraber bu bölüme ilişkin elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacı hazinenin bu yöne ilişkin olarak temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK.'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.07.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.